Büyük Velilerden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Bir çocuk baliğ olduğu zaman ve bir kâfir (Kelime-i tevhid) söyleyince, yani, (La ilahe illallah Muhammedün resulullah) deyince ve bunun mânâsını bilip inanınca (Müslüman) olur, buyurdu. Kâfirin günahlarının hepsi hemen affolur.

Şöyle devam etti:
- Fakat bunların, her Müslüman gibi, imkan bulunca, imanın altı şartını, yani (Amentü)yü ezberlemeleri ve mânâsını öğrenerek bunlara inanmaları ve (İslamiyet’in hepsini, yani Muhammed aleyhisselamın söylediği emirlerin ve yasakların hepsini Allahü teâlânın bildirmiş olduğuna inandım) demeleri lazımdır.

Ve ilave etti:
- Daha sonra imkan buldukça, karşılaştığı işlerden farz ve haramları, yani emrolunan ve yasak edilmiş olanları öğrenmesi de farzdır.

- Öğrenmezlerse efendim?
- Bunları öğrenmek farzdır. Bunları öğrenmenin ve farzları yapmanın ve haramlardan sakınmanın farz olduğunu inkâr ederse, yani inanmazsa imanı gider.

- İmanı mı gider efendim?
- Evet. Hatta bu öğrendiklerinden birini beğenmez, kabul etmezse mürted olur. Mürted, (La ilahe illallah) demekle ve İslamiyet’in bazı emirlerini yapmakla, mesela namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrat ve hasenat yapmakla Müslüman olmaz.

- Ne yapması lazımdır efendim?
- İnkârından, yani inanmadığı şeyden tövbe etmesi, pişman olması lazımdır.

Uçurum yanında dolaşan

Bir gün de sohbetinde;
- Haramlardan tamamen kaçınabilmek için, mubahların fazlasından kaçınmalıdır, buyurdu. Mubahları, lazım olduğu kadar, kullanmalıdır.

Ve devam etti:
- Bir insan, mubah, yani İslamiyet’in izin verdiği şeylerden, her istediğini yapar, taşkınca mubah işlerse, şüpheli şeyleri yapmaya başlar. Şüpheliler ise, haram olanlara yakındır. İnsanın nefsi, hayvan gibi, kendine düşkündür.

Şöyle bağladı:
- Uçurum yanında dolaşan, bir gün uçuruma düşebilir.