Büyük Velilerden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün namazdan sordular.

Cevabında;
- Allahü teâlâ, bu ümmete merhamet ederek, büyük ihsanda bulunmuş, namaz kılmayı farz etmiştir, buyurdu. Bunun için Rabbimize hamd ve şükür olsun!

Ve ilave etti:
- Namaz kılarken hasıl olan safa ve huzur, şaşılacak şeydir. Büyük zatlardan biri; (Namaz kılarken, Allahü teâlâyı görmek mümkün değil ise de, görür gibi bir hâl hasıl olmaktadır) buyuruyor.

Namaz, mühim ibadet

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, namaz mühim ibadettir. Kur’an-ı kerimde namaz, iman kelimesi ile bildirildi. Onu, en iyi şekilde kılmaya çalışmalıdır.

Ve daha açıkladı:
- Namazı sünnete uygun olarak kılmamak, imanı zayi edebilir. Resulullah efendimiz “aleyhisselam”; (Gözümün nuru ve lezzeti namazdadır) buyuruyor.

Sordular:
- Bu ne demek efendim?
- Yani Allahü teâlâ namazda zuhur ediyor, müşahede olunuyor. Böylece gözüme rahatlık geliyor demektir.

Ve ekledi:
- Bir hadis-i şerifte de; (Yâ Bilal! Beni rahatlandır!) buyuruldu ki, (Ey Bilal! Ezan okuyarak ve namazın ikametini söyleyerek, beni rahata kavuştur) demektir.

İnsanlara yardımcı olun!

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, size tavsiyem, din kardeşlerinizin işlerine yardımcı olun, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bunun mükafatını mutlaka görürsünüz. Nitekim Sevgili Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Bir kimse, din kardeşinin bir işini yapmak için giderse, her adımında yetmiş günahı affedilir ve yetmiş sevap verilir. Bu iş bitinceye kadar böyle devam eder. İş yapılınca, bütün günahları affedilir. Bu işi yaparken ölürse, sorgusuz, hesapsız Cennete girer) buyuruyor.