İslam âlimlerinin büyüklerinden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün;
- Nefesler sayılıdır. Nefesi biten ölür, buyurdu.
Ve izah etti:
- Allahü teâlâ, bizim günde ne kadar nefes alıp verdiğimizi bilir. Onun bilmediği bir şey yoktur. İman edip hayatımız, ibadet ile geçti ise sonu saadet olur.
Sordular:
- Ya kâfirlerin ki efendim?
- Onların işi zor. Nitekim Allahü teâlâ Azrail aleyhisselama; (Dostlarımın canını kolay al, düşmanlarımın canını güç al!) buyurmuştur.
Şöyle bitirdi:
- İman sahiplerine, bu ne büyük müjde, imandan mahrum kalanlara ise ne büyük felakettir.
Namaz için iki özür
Bir gün de sohbetinde;
- Farz namazları bilerek ve özürsüz terk etmek büyük günahtır, buyurdu. Vaktinde kılınmayan böyle namazları hemen kaza etmek lazımdır.
Sordular:
- Farz namazı kazaya bırakmak için özür var mıdır efendim?
- İki özür vardır: Biri, düşman karşısında olmaktır.
- İkincisi efendim?
- İkinci özür de, seferde olanın hırsızdan, yırtıcı hayvandan, selden, fırtınadan korkmasıdır. Bunlar oturarak ve herhangi bir tarafa dönerek de kılamazsa, kazaya bırakabilir.
Ve ilave etti:
- Uyku ve unutmakla da vaktini kaçırmak günah olmaz.
Kötü huylu olmaktan kaçının!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, iyi huylu olmaya gayret edin. Kötü huylu olmaktan sakının! buyurdu.
Ve ilave etti:
- Hadis-i şerifte; (Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huylu olmak, insanın günahlarını eritir, yok eder. Sirke balı bozduğu, yenilmez hale soktuğu gibi, kötü huylu olmak, insanın ibadetlerini bozar, yok eder) buyuruldu.
|