Evliyanın büyüklerinden Seyyid Muhammed Salih “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- İki mümin, Allah rızası için müsafaha ederse, günahları dökülür, buyurdu. Bu hususta büyükler; (Günahları bitmeden, o iki el ayrılmaz) buyuruyorlar.

Sordular:
- Emr-i maruf ne demektir efendim?
- Emr-i maruf, İslamiyet’i anlatmaktır. İslamiyet’i anlatmak da Peygamber efendimizi “aleyhisselam” anlatmak demektir.

- Alın yazısı nedir efendim?
- İnsan neyle meşgulse, alın yazısı odur. Nitekim her ırmağın akış istikametinden, varacağı yer bellidir.

İstikamet nedir?

Bir gün de bazı dostlarına;
- Bütün mesele, istikamette olmaktır, buyurdu.

Sordular:
- İstikamet nedir ki efendim?
- İstikamet, doğru yolu bulduktan sonra o yolda yürümekte sebat etmek, o yoldan hiç ayrılmamaktır. Bu dinde en büyük keramet, istikamettir.

Ve bunu açıkladı:
- Yani bir âlimin, bir hocanın, bir üstadın veya bir evliyanın, talebesine vereceği en büyük himmet, dua, keramet, onu, neticesi felaket olmayan, neticesi boş olmayan, sonunda ebedi Cennet olan bir istikamete sevk etmesidir.

Kim Allah’tan korkarsa…

Bu zat, bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, kim Allah’tan hayâ ederek günah işlemezse, Allah da ona azab etmekten hayâ eder, buyurdu.

Sordular:
- Allah’tan korkmak da böyle midir efendim?
- Evet. Kim ne kadar Allah’tan korkarsa, insanlar da o nisbette ondan korkar ve çekinirler.