İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, kızınızı evlendirirken, oğlunuzu evlendirirken, sakın dünyayı araya sokmayın, buyurdu. Bu, çok kötü bir şeydir.

Ve izah etti:
- Bir yuvanın, sırf bundan dolayı bozulduğunu ben biliyorum. Çok üzüldüm. Yok bilmem şu kadar altın lira, şu kadar burma bilezik şartı koştular. Halbuki karşı tarafın buna gücü yetmiyordu ve iş bozuldu tabii.

Şöyle devam etti:
- Kardeşlerim, insanın şerefi, ilim ve edeb sahibi olmaktır. Meslek sahibi olmak değil ki. Ehl-i sünnet bir damat, büyük nimettir.

Şöyle bitirdi:
- Kim İslamiyet’in üstünde bir izzet ve şeref ararsa, Allah onu mutlaka rezil eder. Neden? Çünkü İslamiyet tepe noktasıdır, kemaldir, zirvedir. Daha yukarı çıkmak isteyen, aşağı yuvarlanır.

Korkmak, sevginin alameti

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ iki korkuyu bir kulunda cem etmez, yani bir kuluna iki korkuyu birden vermez, buyurdu. Hadis-i kudside Hak teâlâ böyle buyuruyor.

Ve izah etti:
- Yani Allahü teâlâ; (Dünyada benden korkan, ahirette korkmasın. Dünyada benden korkmayan ahirette çok korksun) buyuruyor.

Şöyle devam etti:
- Korkmak, sevginin alametidir. Yani seven korkar, sevmeyen korkmaz.

Ve dua etti:
- Allahü teâlâ kendi sevgisini ve kendisinden korkmayı nasip etsin cümlemize.

Azabtan kurtulmak için

Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, günahların neticesi olan azablardan kurtulmak için tövbe istiğfar etmelidir, buyurdu. Hiç kimsenin kalbini kırmayın. Zira büyük günahtır. Ayrıca kalb kırmanın kapısı açılınca küfre girilir. Yani küfrün hemen yanında kalb kırmak vardır.

Ve ilave etti:
- Bu devirde muvaffak olmanın sırrı, iki şeydir.

- Onlar nedir efendim? dediler.
- Biri sabretmek, diğeri güler yüzlü olmaktır, buyurdu.

Ve şöyle bitirdi:
- Mertlik, herkesle iyi geçinmektir.