Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, Ehl-i sünnet âlimi kime denir? diye sordular.
Cevaben;
- Dört mezheb imamına ve bunların yetiştirdikleri, ictihad derecesindeki yüksek âlimlere, Ehl-i sünnet âlimi, bu âlimlerin bildirdikleri iman bilgilerine ise Ehl-i sünnet itikadı denir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ehl-i sünnet itikadında olan diğer mezhebler de vardı. Fakat, bunların fıkıh kitapları şimdi mevcut değildir.
Sordular:
- İmam kime denir efendim?
- Üç türlü imam vardır: Cami imamı, mezheb imamı, bütün Müslümanların imamı. Bu üçüncüye Emir-ül müminin de denir ki, bugün bu imam yoktur.
Ve öğüt verdi:
- Her Müslümanın, bulunduğu memleketin hükümetine, devletine isyan etmemesi, kanunlara karşı gelmemesi, bölücülük yapmaması, vergilerini vermesi lazımdır.
- Kâfir memleketinde olsalar da mı efendim?
- Evet. Oralarda da kimsenin malına, canına saldırmaması, herkese iyilik etmesi lazımdır. Rahatı, huzuru bozmak, fitne çıkarmak haramdır. Yalan, iftira, hile, hiyanet yapanlara karışmamalıdır.
Şöyle bitirdi:
- Kimseye zarar vermeyeni, hep iyilik yapanı, Allah da sever, herkes de sever.
Yalan, ne zaman söylenir?
Bir gün de bazı dostları;
- Efendim, her zaman ve her yerde doğruyu söylemek gerekir mi? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- İş bitiren yalan, fitne çıkaran doğrudan iyidir, buyurdu.
Ve misal verdi:
- Mesela iki kişinin arasını bulmak ve evde ailesiyle iyi geçinmek için yalan söylemek caizdir.
|