Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Nûr Bedevani “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- İslam âlimi kime denir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- İslam âlimi, Resulullah efendimiz aleyhisselamın sünnetine, yani İslamiyet’e sımsıkı sarılan, bid’atlerden kaçınan ve Selef-i salihinin itikadında olan kimsedir, buyurdu.
Sordular:
- Selef-i salihin kimlerdir efendim?
- Eshab-ı kiram ve tâbiindir.
Ve devam etti:
- İslam âlimi, Ehl-i sünnet itikadındadır. Fıkıh bilgilerinden zaruri lazım olanları bilir. Kur’an-ı kerimi ve Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı ahlak kitaplarını ve tasavvuf büyüklerinin hallerini ve sözlerini bildiren kitapları okur, okutur ve tatbik eder.
Şöyle bitirdi:
- İslam âlimi, dünyaya düşkün olmaz ve dünyaya düşkün olanlarla birlikte bulunmaz. İslamiyet’in bildirdiği iyi işleri yapar. Çalıştıklarının dünyadaki ve ahiretteki karşılığını yalnız Allah’tan bekler. Ondan başka kimseden bir şey beklemez.
Kıyamete ne hazırladın?
Bir gün de Kıyametten sordular bu mübarek zata.
Cevap olarak şunu anlattı:
Resulullah efendimize “aleyhisselam” bir köylü gelip sordu bir gün:
- Kıyamet ne zaman kopacak yâ Resulallah?
Efendimiz “aleyhisselam” ona;
- Kıyamet için ne hazırlık yaptın? buyurdu.
Köylü;
- Hiçbir ibadetle hazırlık yapmadım. Ama Allah’ı ve Onun Resulünü çok seviyorum, diye arzetti.
Resulullah efendimiz “aleyhisselam”;
- Öyleyse kıyamette sevdiklerinle beraber olursun, buyurdu.
|