Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmed Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, şeyh ve tarikatcı olarak ortaya çıkan bazı kimseler, ağızlarına ateş koyuyor, bir yanağına bıçak veya şiş sokup öteki yanağından çıkarıyor veya sokak ortasına yatıyor, üzerinden kamyon geçtiği halde, kendisine hiçbir şey olmuyor. Bu haller keramet midir? diye sordular.
Cevabında;
- Hayır, bunlar keramet değil, sihir, göz boyama veya istidraçtır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu büyücü, üfürükcü şeyhler, din adamı değil, Müslümanları aldatan birer şeytandır. Bu gösterileri de, din değil, dinsizliktir.
Ve daha açıkladı:
- Başka memleketlerdeki kâfirler, bunlarınkinden daha acayip ve daha garib şeyler gösteriyorlar.
Ve altını çizdi:
- İslamiyet, oyun, komedi, maskaralık, sihirbazlık, canbazlık, hokkabazlık dini değildir.
Sordular:
- İslamiyet nedir efendim?
- İslamiyet, inanması, yapması ve sakınması lazım olan şeyleri, güzel ve çirkin huyları öğrenmek ve emirlere uymak, herkese iyilik yapmak dinidir.
Şöyle bitirdi:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Bir kimsenin havada uçtuğunu ve deniz üzerinde yürüdüğünü yahut ağzına ateş koyup yuttuğunu görseniz, fakat İslamiyet’e uymayan bir iş yapsa, keramet sahibiyim derse de, onu büyücü, yalancı, sapık ve insanları doğru yoldan saptırıcı biliniz!) buyuruyor.
Başarı nedir?
Bir gün de talebesine sordu:
- Başarı nedir bilir misiniz?
Gençler boyun büktüler:
- Bilmiyoruz efendim, siz buyurun.
- Başarı, öldükten sonra, ahirette işe yarayan şeydir, buyurdu.
Ve izah etti:
- Bir şey, ahirette işe yaramayacaksa, ona başarı denmez. Muvaffak insan, kendini ateşten koruyandır. Kendisini Cehennem ateşinden koruyamayan insan, ne yaparsa yapsın muvaffak olmuş sayılmaz.
|