Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Nûr Bedevani “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün Kelime-i tevhidi söylemenin faydasından sordular.

Cevap olarak;
- Rabbimizin gazabını, intikamını söndürmek için (La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah) güzel kelimesinden daha faydalı bir şey yoktur, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bu güzel kelime, Cehenneme götüren gazabı söndürünce, daha küçük olan başka gazablarını elbette söndürür.

Ve daha açıkladı:
- Niçin söndürmesin ki, bir kul, bu güzel kelimeyi tekrar tekrar söyleyince, Ondan başkasını yok bilmekte, her şeyden yüz çevirip, hak olan bir mabuda dönmektedir. Gazabının sebebi de, kullarının, Ondan başkasına dönmesi, bağlanmasıdır.

Ve misal verdi:
- Mesela zengin bir kimse, hizmetcisine kırılır, ona kızar. Hizmetci de, özür diler, herkesten yüz çevirip, bütün varlığı ile, efendisinin emirlerine sarılırsa, efendisi, ister istemez yumuşar, merhamete gelir, gazabı söner.

Ve netice:
- İşte bu güzel kelime de, kıyamet için ayrılmış olan doksandokuz rahmet hazinesinin anahtarıdır. Küfür karanlıklarını, şirk pisliklerini temizlemek için, bu güzel kelimeden daha kuvvetli, hiçbir yardımcı yoktur.

Şöyle bitirdi:
- Bir kimse, bu kelimeye inanınca, imanın zerresi hasıl olur.

Tasavvuf nedir?

Bir gün de bazı gençler;
-Tasavvuf nedir efendim? diye sordular.

Cevabında;
-Tasavvuf, Allahü teâlâya manen yakın olmak, iyi ahlak edinmek ve İslamiyet’e uymaktır, buyurdu.

Ve daha açıkladı:
-Yani tasavvuf, Allahü teâlâdan başka şeylerin sevgisini kalbden çıkarmak ve bütün azanın Muhammed aleyhisselama tam uymasına çalışmaktır.

Ve ekledi:
- Allahü teâlâya yakın olmak çok büyük nimettir. Bu nimeti kime ihsan ederlerse, büyük saadet bilsin!