Âlim ve Evliyanın en büyüklerinden Alî Ramiteni “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün bazı gençler nasihat istediler.

Cevap olarak;
- Dünya ve ahiret saadetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızasına ve sevmesine kavuşmaktır, buyurdu.

Ve ekledi:
- Allahü teâlâya yakın olmak, Onun sevmesine kavuşmak demektir. Bu saadete kavuşana (Veli) denir. Veli olmak için, farzları yapmak lazımdır.

Sordular:
- O farzlar nelerdir efendim?
- Evvela Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi iman etmek, sonra haramlardan sakınmak, farz olan ibadetleri yapmak ve salih olan müminleri sevmektir.

Ve tembih etti:
- İhlas ile yapılmayan ibadetin faydası, yani sevabı olmaz.

- İhlas nedir efendim?
- (İhlas), her şeyi yalnız Allah rızası için yapmaktır. Bu ihlas da, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmeyip, yalnız Onu sevmekle, kendiliğinden hasıl olur.

Önce dinini doğru öğren!

Bir genç, edeble yaklaştı bu mübarek zata.
- Nasihata ihtiyacım var efendim.

Buyurdu ki:
- Gençlik çağı kazanç zamanıdır. Bu vakti iyi değerlendir.

- Nasıl değerlendireyim?
- Çok kıymetli şeyi, çok kıymetli şeye harca. Önce dinini öğren. Öğrendiğinle amel et. Başkalarına da öğret. Bu üçünden kıymetli bir şey yoktur.

Ve ekledi:
- Nerede ve ne şartlar altında olursan ol, namazını terk etme.

- Namaz bu kadar mühim mi ?
- Elbette. Müslüman demek, “beş vakit namazını kılan insan” demektir.