Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Her işinizi Allah için yapın > Öküz ve kaşıklar
Öküz ve kaşıklar
Ahmed Yesevi “rahmetullahi aleyh”, Evliyayı kiramın büyüklerindendir.

Kendisi kepçe-kaşık imal edip onları satar, parasını talebenin ihtiyaçlarına kullanırdı.

Kendi öküzünü kullanırdı bu iş için.

Şöyle ki, yaptığı kepçe ve kaşıkları öküzün heybesine doldurup, salardı onu çarşıya.

Hayvan, her gün pazar yerine gider, dolaşır, akşamları eve dönerdi yine.
İsteyen, o heybeden istediğini alıp, ücretini aynı heybeye koyardı.

Kendisi mi?
Kalblere hayat sunan mübarek sohbetleriyle insanlara faydalı olurdu.

Şöhreti artıp da gelenlerin sayısı, yüzbinleri aşınca, kötü niyetliler ve kendisini çekemeyenler türedi sonunda.

İtibarını sarsmak için, hakkında iftiralar uydurup her tarafa yaydılar.
Daha ziyade Horasan’da yayıldı bu fitne.

Ahmed Yesevi hazretleri “rahmetullahi aleyh” buna üzülüyordu.
Zira orada, o yalanlara bazı saf Müslümanlar da inanıyor, bu sebeple çeşitli felaketlere duçar oluyorlardı.

Büyük Veli, o temiz kimseleri belalardan kurtarmak için talebesinden birini çağırdı bir gün.

Ona bir kutu verip;
- Bu kutuyu Horasan’daki hasetçilere götür, teslim et, buyurdu.

Talebe;
- Baş üstüne efendim, dedi.

Pamuk ve ateş koru

Ve o mühürlü kutuyu alıp çıktı yola.
Horasan’da, o fitneci insanları bulup, hocasının emriyle geldiğini söyleyerek cebindeki kutuyu çıkarıp koydu önlerine.

Hasetçilerden kim varsa, bir haberle orada toplandılar.
Hepsi de kutuyu merak ediyor, acaba içinde ne var diyorlardı.

Merak ve heyecanla açtılar kutuyu.
İçindekini görünce hayretten donakaldılar.

Zira kutu içinde, bir miktar pamuk, pamuğun üzerinde de yanar vaziyette kıpkırmızı bir ateş koru duruyordu.

Bunu gören o hasetçilerin başları öne eğildi.
Yaptıklarına pişman oldular.

Ve toplanıp, huzuruna gittiler bu büyük Velinin.
Özür dileyip, sadık birer talebesi oldular hepsi de.

www.gonulsultanlari.com