Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Büyükleri seven kurtulur > Bir nazarı kâfiydi
Bir nazarı kâfiydi
Seyyid Abdullah-ı Dehlevi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, çok büyük Veli idi.
Sözü ve nasihatı öyle tesirliydi ki, insanları doğru yola çekmek için bir nazarı kâfiydi.

Bir gün, huzuruna genç biri gelip;
- Efendim, ben de büyüklerin yoluna girmek istiyorum, diye arzetti.
- Peki evladım, buyurdu cevaben. Madem öyle, sen de diğer talebeler gibi başla çalışmaya.

Fakat gencin istediği bu değildi.
- Efendim, çalışacak olduktan sonra her yerde mürşit var, dedi. Ben size başka maksatla geldim.

- Ne istiyorsun bizden?
- Hiç zahmete girmeden, çalışmadan muradımın hasıl olmasını istiyorum efendim.

Pekâlâ, gel bakalım

Gülümsedi mübarek zat:
- Pekâlâ, gel bakalım. Sana, sıkıntı çektirmeden vermeye çalışalım.

Genç oturdu karşısına.
Ona bir nazar etti.

Genç kendinden geçip, daldı başka alemlere.
Kalbine nehirler gibi feyz akmaya başladı.
Evliyalığın zirvesine çıkmıştı bir anda.

Kendine geldiğinde, sordu ona talebeler:
- Sana ne oldu az önce?

Dedi ki:
- Kalbimde, ne kadar fena huylar varsa, hepsi çıkıp gitti. Onların yerine ilahi feyz ve nurlar doldu kalbime.

İki şey çok mühim

Bir gün nasihat istediler bu Veli’den.

Cevaben;
- İki şey çok mühimdir, buyurdu.

Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Okumak ve okutmak.

Sonra izah etti bunları:
- Okumaktan maksat, İslamiyet’i öğrenmek, okutmaktan maksat da öğrendiğini başkalarına öğretmektir.

www.gonulsultanlari.com