Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > İçinde gıybet edilen ev, neye benzer? > Üç mühim şey
Üç mühim şey
Bişr-i Hafi hazretleri “rahmetullahi aleyh” anlatıyor:

Bir gece rüyada hazret-i Peygamberi “aleyhisselam” gördüm.

Bana bakıp;
- Ey Bişr, Allah sana bu dereceyi niçin verdi, biliyor musun? diye sordu.
- Bilmiyorum yâ Resulallah, dedim.

Buyurdu ki:
- Şu üç şey için verdi. Birincisi, dinimizin emirlerine tam riayet ediyorsun. İkincisi, Evliya zatlara hizmet ediyorsun. Üçüncüsü de, Benim akraba ve eshabımı çok seviyor ve din kardeşlerine nasihat ediyorsun.

Dost’tan gelen, sevilir

Yine o zat anlatıyor:

Bir sene Abadan ülkesine gitmiştim.
Orada, cüzamlı ve kör birine rastladım yol kenarında.
Öyle ki, vücudundaki yaraların üzerine binlerce karınca üşüşmüş, yerlerdi bedenini.

Acıyıp, başını kucağıma aldım.

Nihayet ayılıp beni gördü ve;
- Rabbimle aramıza giren bu adam kim? dedi hemen.

Kendimi tanıtıp, acıdığımı söyledim.
- Mühim değil, dedi. Vücudum lime lime olup etlerim dökülse de, Rabbime olan muhabbetim hiç azalmadı. Çünkü Sevgili’den gelen de sevgilidir. O, çok sevdiklerine böyle bela gönderir.

Sabrın nişanı

Bir gün de;
- Sabrın nişanı nedir efendim? diye sordular bu zata.

Cevaben;
- Sabırlı insan, Rabbinin her emrine itaat eder de, hiç bıkıp usanmaz, buyurdu. Allahü teâlânın her bir yasağından da kaçınır, usanmaz bundan da.

- Başka efendim? dediler.
- Kendisine, bir musibet ve bela geldiğinde, Bana bunları Rabbim gönderdi der. Yüzünü ekşitmeden kabul eder. Hatta onları nimet bilerek rahatlık duyar.

Ve ilave etti:
- Çok acı çekse de şikâyet etmez. Sabredersem sevabın çok olur diye düşünür.

www.gonulsultanlari.com