Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Rabbim benimledir, ne yaparsam biliyor > Her duası kabul olurdu
Her duası kabul olurdu
Sehl bin Abdullah-ı Tüsteri “rahmetullahi aleyh”, Evliyanın büyüklerindendir.
Nefsiyle olan riyazetleri meşhurdur.

O kadar ibadet ve taat ederdi ki, hayvanlar bile itaat ederlerdi Ona.

Yanına vahşi hayvanlar gelir, sessiz ve sakin olarak oturur, hiç zarar vermezlerdi.

Hak teâlâ indinde, duası makbuldü.
Herkes bunu bilir ve gelip dua isterlerdi kendisinden.

Hasta olan birine dua etseydi, anında şifaya kavuşurdu.
Kendinin de bazı hastalıkları olsa da, O, bunları dert değil, büyük nimet bilirdi.

Hatta ve şifa için dua bile etmezdi.

Niçin dua etmiyorsunuz?

Bir gün yakınları;
- Efendim, kim sizden dua istese, sizin müstecap duanızla şifaya kavuşuyor. Sizin de iki mühim hastalığınız var. Siz niçin kendinize dua etmiyorsunuz? dediler.

Cevabında;
- Onlar hastalıklarından kurtulmak istiyorlar ve kurtuluyorlar, buyurdu.

- Ya siz efendim? dediler.
- Ben hastalıklarımı dert değil, nimet biliyorum. Çünkü Rabbim gönderiyor. İnsan, içinde bulunduğu nimetten kurtulmak ister mi? O nimetler gitsin diye dua eder mi?

Ve ilave etti:
- Ben bunlara sabredip şükrettikçe, nice yüksek makamlara yükseltti beni Rabbim.

Dünyada en tatlı şey

Bir gün de;
- Dünyada en tatlı şey nedir efendim? diye sordular bu zata.
- En tatlı şey, çile çekmektir, buyurdu.

Soranlar şaşırdı:
- Nasıl olur hocam?
- Evet, bu dünyanın tadı, çile çekmektir. Müslüman, zevk alır çileden, haz duyar.

Ve ekledi:
- Hem sonra çilekeş olan, başarılı olur. Çile çekmeden hiçbir başarı sağlanamaz.

www.gonulsultanlari.com