Salih aleyhisselam, bir nice mucizeler,
Gösterdi, ama onlar yine sihir dediler.
Son olarak, ölmüÅŸ bir kimseyi diriltince,
Kâfirler, puthaneye koÅŸtu telaÅŸ içinde.
En büyük putlarının, karşısına geçtiler.
Hadiseyi anlatıp, (Nasıl olur?) dediler.
O anda lain ÅŸeytan, girip putun içine,
Dedi ki: (İnanmayın Salih'in bu işine.
Onu gördüÄŸünüzde, deyin ki: Bize hemen,
Bir mucize göster ki, inanalım gerçekten.)
Semudlular, sevinç ve neÅŸe içinde tekrar,
Bayram yerine dönüp, eÄŸlenceye daldılar.
Ve Salih Peygamberi, ertesi gün görünce,
Åžeytanın dediÄŸini, söylediler hemence.
Buyurdu ki: (Bu kadar mucizeler gördünüz.
Ne yazık ki, hâlâ var bunda tereddüdünüz.
Size, vahÅŸi hayvanlar, aÄŸaçlar ve ölüler,
Peygamber olduÄŸumu, açıkça söylediler.
Bu kadar alametler kâfi gelmedi mi ki,
Benden, baÅŸka mucize istiyorsunuz peki?
İman etmeniz için, bunlar yetmedi ise,
Daha ne isterseniz, yapayım onu size?)
Dediler: (Yarın bayram, toplanacak her kişi.
Sen de gel, o mecliste halledelim bu iÅŸi.)
Nihayet bayram günü, geldiÄŸinde cümle halk,
Büyükçe bir meydanda, toplandı tam olarak.
Reisleri Cenda da, yine o toplantıda,
İpek elbiselerle, otururdu tahtında.
Tam çıkmak üzereyken, Salih aleyhisselam,
Hazret-i Cebrail de, geldi ve verdi selam.
Âdem Safiyyullahın asasını eline,
Verip, elbisesini giydirdi üzerine.
Salih aleyhisselam, dua edip bir müddet,
Kavmine varmak için, yola çıktı nihayet.
Bir nice mucizeler zuhur etti giderken.
AÄŸaçlar, ona karşı eÄŸilirdi hürmeten.
KuÅŸlar, başı üstünde, gölge yapıyorlardı.
Hayvanlar, onun için dua ediyorlardı.
Nihayet Salih Nebi, vasıl oldu kavmine.
Davet etti onları, Allah'ın hak dinine.
Dedi: (Ben peygamberim size Allah katından.
İman edip kurtulun, Allah'ın azabından.)
Reisleri dedi ki: (İsbat et dediğini.
İmtihan edeceğiz, bu hususta biz seni.
İstediğimiz şeyi, getirirsen yerine,
Artık inanacağız, senin nübüvvetine.
Åžöyle ki, ÅŸu ilerde, büyükçe bir kaya var.
Varalım hep birlikte, onun yanına kadar.
Sen Rabbine dua et, Rabbin de hemen o an,
Kızıl tüylü bir deve çıkarsın o kayadan.
DiÅŸi ve gebe olup, doÄŸursun çıkınca hem.
Yavrusunun rengi de, benzesin ona aynen.
Sütü, yazın soÄŸuk ve kışın da sıcak olsun.
Fakir içince zengin, hastalar ÅŸifa bulsun!)
|