Abdürrahim Tırsi hazretlerinin "rahmetullahi aleyh" bir arzusu vardı gençliÄŸinde.
Hızır aleyhisselamı görmek.
“Onu bir görebilsem” diye sızlanır dururdu.
Hocası Eşrefzade Rumi hazretleri "rahmetullahi aleyh" biliyordu onun bu arzusunu.
Bir gün, çağırdı onu yanına:
- Abdürrahim!
- Buyurun efendim.
- Pazara git de biraz elma al bize.
- BaÅŸ üstüne hocam.
Sepetini koluna takıp düÅŸtü yola.
Elmayı alıp dönerken, yanına bir derviÅŸ sokuldu:
- Ey genç, ne var sepetinde?
Abdürrahim;
- “Elma var” deyip, açtı sepetini.
Derviş, bir tek elma alıp devam etti yoluna.
Genç Abdürrahim, buna bir mana veremedi.
Dergaha varıp, koydu elma sepetini hocasının önüne.
EÅŸrefzade Rumi hazretleri, sepete ÅŸöyle bir nazar edip döndü Abdürrahim’e:
- Bu elmaların biri eksik evladım.
Hatırladı yolda olanı:
- Evet efendim, yolda bir derviş rastladı, o aldı elmanın birini.
- Niçin yapışmadın eteÄŸine?
Abdürrahim’in kalbine bir ateÅŸ düÅŸtü o anda.
“Yoksa o Hızır mıydı?” diye düÅŸünürken, hocası tebessüm ederek baktı kendisine:
- Evet ya, o gördüÄŸün Hızır idi. “Görsem görsem” derdin de, “Bilsem” demezdin. İşte gördün, ama bilemedin.
Genç Abdürrahim, o günden sonra;
- “Görsem ve bilsem” diye dua eder oldu artık.
EÅŸrefoÄŸlu Rumi hazretleri yine çağırdı onu bir gün.
- Abdürrahim!
- Emredin hocam.
- Sen bu gece yaylaya git, geceyi orada geçir!
- BaÅŸ üstüne efendim, dedi.
Ve gitti o gece yaylaya.
Sepetinden elma alan zat da oradaydı.
Hemen yapıştı ellerine.
Ve yalvardı:
- Bana dua edin efendim!
Hızır aleyhisselâm;
- Ey Abdürrahim! Hizmetinde olduÄŸun zatın kıymetini bil. Onun duasını almaya bak, buyurdu.
Ve kayboldu gözden.
Müminin alameti
Abdürrahim Tırsi hazretleri, bir gün talebesiyle sohbet ediyordu.
Ancak talebeden birinin suratı asıktı nedense.
Bu hâl, dikkatini çekti.
Mevzuyu deÄŸiÅŸtirip buyurdu ki:
- Müminin alameti “Güler yüz”dür çocuklar. Münafığın alametiyse “Çatık kaÅŸ” ve “Asık surat”tır. Elhamdülillah biz hepimiz mümin olduÄŸumuza göre asık surat yakışmaz bize.
Sonra belli etmeden baktı o talebeye.
O asık suratı gitmişti.
Tatlı tatlı tebessüm ediyordu.
|