Büyük Velilerden Ata bin Meysere hazretleri "rahmetullahi aleyh", her fırsatta kendi hocasından bahsediyor, her nimete onun sayesinde kavuÅŸtuÄŸunu söylüyordu yakınlarına.
Bir gün;
- Efendim, hocanızdan çok bahsediyorsunuz, dediler.
- Evet öyle, buyurdu.
- Onu çok mu seviyorsunuz efendim?
- Nasıl sevmem. Ne biliyorsam hepsini Ondan öÄŸrendim. Bu nimetin ÅŸükrünü yapmam mümkün deÄŸil. “Yüz sene” ömrüm olsa, bu ömrümün tamamını onun kapısında “hizmetçilik” yapsam, yine Onun hakkını ödeyemem.
Sordular yine:
- Peki ondan neler öÄŸrendiniz ki, böyle çok seviyorsunuz efendim?
- Neler öÄŸrenmedim ki. Ama bir ÅŸey var ki, o hepsine bedeldir. O da, “Hak” nedir? “Batıl” nedir? Bunu öÄŸrendim.
Şaşırdılar:
- Bu, o kadar mühim mi ki efendim?
- Elbette. Dünyada en zor ÅŸey, hakkı batıldan ayırmaktır.
Duamız kabul olmuyor
Bir gün de bazı sevdikleri bu zata gelip;
- Efendim, Allahü teâlâ; “Dua edin, kabul edeyim” buyuruyor. Ama dua ediyoruz, kabul olmuyor. Acaba sebebi nedir? diye sordular.
Onlara;
- Duanızın kabul edilmediğini nereden biliyorsunuz? diye sordu.
- İstediklerimiz olmuyor da ondan, dediler.
- Bu, duanızın kabul edilmediÄŸini göstermez, buyurdu. İhlasla yapılan her dua, mutlaka kabul olur. Ancak zamanı var. Hem sonra Allahü teâlâ sevdiÄŸi kullarının duasını bazen geciktirir.
Sordular.
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü onun, kendisine yalvarmasını sever de ondan. Sıkıntısını hemen gidermeyip, daha çok yalvarmasını ister. Karşılığında da ona çok sevap verir.
- Yani duaya devam edelim mi efendim?
- Elbette. Dua etmeye devam edin ve kabul olunduÄŸundan da hiç ÅŸüphe etmeyin. Dünyada olmasa da ahirette verilir karşılığı.
|