Yemen’in büyük Velilerinden Zeynelabidin Ayderusi hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselamın ÅŸu mucizesini anlattı sevdiklerine:
Medine’de müthiÅŸ bir kuraklık olmuÅŸtu bir zaman.
İnsanlar, çaresizlik içinde Efendimiz aleyhisselama gelip rica ettiler:
- Ya Resulallah! Bu kuraklık çok uzadı. Mahsullerimiz mahvoldu. Åžimdi de susuzluktan çocuklarımız ölüyor. Dua buyurun da yaÄŸmur yaÄŸsın!
Efendimiz aleyhisselam ellerini kaldırıp;
- Ya ilahi! Bize hayırlı yağmur ver! diye dua etti.
O esnada günlük güneÅŸlik olan hava, birden kararmaya baÅŸladı.
Gök gürültüsü, ÅŸimÅŸekler ve peÅŸinden rahmet boÅŸaldı.
İnsanlar da suya kandı, hayvan ve nebat da.
Ancak yaÄŸmur bir türlü kesilmiyordu.
Üç gün sonra, tekrar geldi insanlar.
- Ya Resulallah! Dua buyurun da yağmur artık kesilsin, yoksa mahvolacağız, dediler.
Efendimiz aleyhisselam el açıp yalvardılar:
- Ya Rabbi! Suya kandık. Başka kullarına da ihsan eyle!
O anda yaÄŸmur kesildi.
Ve güneÅŸ parladı gökyüzünde.
Çok borçlanmıştı
Bir gün de ÅŸunu anlattı sevdiklerine:
Eshabdan Cabir bin Abdullah hazretleri “radıyallahü anh” bir ara çok borçlanmış, alacaklıları sıkıştırmaya baÅŸlamışlardı.
Mübarek sahabinin bir tek hurma bahçesi vardı ki, onun da mahsulü bütün borcunu ödemeye yetmiyordu.
Ne yapsın?
Varıp arzetti Efendimiz aleyhisselama:
- Çok borçlandım ya Resulallah! Ödeyemiyorum.
Efendimiz sordu:
- Neyin var dünyalık?
- Bir hurma bahçem var. Ama mahsulü yetmiyor bütün borçlara.
- Pekala, buyurup o bahçeye geldiler.
Orta yerde bir küçük "hurma öbeÄŸi" vardı.
Cabir bin Abdullah’a dönerek;
- Bütün alacaklıları çağır, gelsinler! buyurdu.
Hepsi gelip toplandılar.
Efendimiz aleyhisselam, her birine o öbekten ölçüp ölçüp verdiler.
Tamamı ödendi borçların.
Ama hurma öbeÄŸi olduÄŸu gibi duruyordu.
|