Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, İslamiyet, dünya lezzetlerini, zevklerini yasaklıyor mu? diye sordular.
Cevabında;
- Hayır, buyurdu. Dinimiz dünya lezzetlerini yasaklamıyor. Bunların, hayvanlar gibi azgın ÅŸekilde ve zararlı kullanılmasını yasak ediyor.
Ve ekledi:
- Nefslerinin arzusuna tâbi olup, dünya lezzetlerini İslamiyet’e uygun kullanmayanlar, böylece sonsuz Cennet lezzetlerinden mahrum olanlar ne çok zavallıdır.
Åžöyle devam etti:
- Bunlar, Allahü teâlânın her ÅŸeyi gördüÄŸünü bilmiyorlar mı? Günahından kurtulmak için, dünya lezzetlerini İslamiyet’e uygun kullanmak lazım olduÄŸunu iÅŸitmemiÅŸler mi?
Derin bir âh çekti:
- Sorgu, sual günü elbet gelecek, herkesin, dünyada yaptıkları önlerine serilecektir.
Åžöyle bitirdi:
- Aklı olan, İslamiyet’e uyarak, hem dünyada rahat eder, hem de ahirette sonsuz Cenneti kazanır.
Niçin insanları aldatmıyorsun?
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- Cahil din adamlarından din öÄŸrenmeye kalkışan kimse, mâzallah dinden çıkar da haberi bile olmaz, buyurdu.
Ve şunu anlattı onlara:
Åžeytanın rahat ve sevinçli oturduÄŸunu, kimseyi aldatmakla uÄŸraÅŸmadığını gören bir mübarek zat;
- Niçin insanları aldatmıyorsun, boÅŸ oturuyorsun? diye sordu.
Åžeytan, cevap olarak;
- Bu zamanın kötü din adamları, benim iÅŸimi çok güzel yapıyorlar, insanları aldatmak için bana iÅŸ bırakmıyorlar, dedi.
|