Muhammed bin Elsem hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Evliyanın büyüklerindendir.
Haramdan kaçmasıyla meşhurdu.

Riyadan da çok sakınır, hep gizli yapardı gece ibadetini.
Allah için ağlayıp, yaş dökerdi.

Allah’tan çok korktuğu, yüzünden okunurdu.
Arpa ekmeği hariç bir şey yemez, devamlı hüzünlü olup, kahkaha etmezdi hiç.

Bir ara Nişabur’a gelmişti.
İnsanlar sohbetini dinlemek için koşup toplandılar yanında.
Sohbetiyle tam ellibin kişiye hidayet nasib oldu.

Dünyada en zor iş

Bu zat, bir gün;
- Dünyada en zor iş nedir, biliyor musunuz? diye sordu sevdiklerine.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.

- En zor iş, hak nedir, batıl nedir, onu ayırabilmektir, buyurdu.

Sordular:
- Bu, neden zordur efendim?

Şöyle izah etti:
- Düşünün ki, yetmişüç yolun kesiştiği bir yol ayrımındasınız.
- Evet efendim.

- Bu yolların yetmişikisi Cehenneme, biri ise Cennete çıkıyor. Ama hangisi? Bilmiyorsunuz.
- Evet efendim.

- Bu yollardan birine girmeniz de lazım. Ya yanlış yola girerseniz, mâzallah Cehennemde bulursunuz kendinizi.
- Allah korusun hocam. Gerçekten zor iş. Ne yapmak lazım?

- Bir bilene, bir rehbere sormak lazım, öyle değil mi?
- Evet ama kim o rehber efendim?

- Rehber, Ehl-i sünnet âlimleridir.

- Öyle âlimler yoksa efendim?
- Kendileri yoksa, kitapları var. O kitapları okuyan da doğru yolu bulur mutlaka.