Bir gün Zeynel Abidin Ali hazretleri “rahmetullahi aleyh”, ev halkı ve hizmetçileriyle birlikte sahraya çıkmışlardı.
Tam bir şeyler yiyeceklerdi ki, bir ceylan uzaklardan seğirterek gelip yanlarında durdu.
Sonra yavaşça yaklaştı sofraya.
Onlarla birlikte bir şeyler yedi.
Sonra ayrıldı yanlarından.
Bazı işaretler yaptı
Bir gün de yine sahrada oturuyordu bazı sevdikleriyle.
Yine güzel yüzlü bir ceylan gelip durdu yanında.
Ayaklarıyla bir takım işaretler yaptı.
Bir şeyler söyler gibi bazı sesler çıkardı.
Yanındakiler;
- Bu hayvan ne istiyor efendim? dediler.
- Filan köyden falan adam, yavrumu kaçırdı. Dünden beri süt emziremedim. Ne olur, bana yardım edin, diyor.
Ve birini o köye gönderip, çağırttı o adamı.
Getir de emzirsin yavrusunu
Geldiğinde;
- Sen bunun yavrusunu götürmüşsün, buyurdu. Çabuk git getir de emzirsin yavrusunu.
Köylü, hayret içinde koşup gitti.
Ve getirdi o yavruyu.
Ana ceylan yavrusunu emzirince, o köylüye döndü ve;
- İstersen bu yavruyu annesine bağışla, buyurdu.
Köylü;
- Peki efendim deyip, verdi.
Anne ceylan, yavrusuyla birlikte uzaklaştı oradan.
Hoplayıp sıçrayarak giderken arkasına bakıyordu arada bir.
Oradakiler;
- Efendim, bu ceylan, yine bir şeyler mi söylüyor? dediler.
- Evet, buyurdu. Bize teşekkür edip, Hak teâlâ size iyilikler versin diyor.
|