Bilal bin Sa’d hazretleri “rahmetullahi aleyh” bir sohbetinde;
- Bu insanlar, acaba Cehenneme ve azaba inanmıyorlar mı? buyurdu.
- Niçin böyle dersiniz efendim? dediler.
Buyurdu ki:
- Eğer inanıyorlarsa, o halde, nasıl günah işleyebiliyorlar? Bir türlü anlayamıyorum.
Günahını büyük bil!
Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, günahınızı unutur, sevabınızı hatırda tutarsanız, bu, gururdur, buyurdu. Küçük günahları da, büyük bilin.
Ve ekledi:
- Zira siz o günahı işlemekle kime karşı geldiniz? Kime isyan ettiniz? Hiç düşündünüz mü?
Namazı terk edenler
Bir gün de sohbetinde;
- Özürlü veya özürsüz olarak bir vakit namazı kazaya bırakan kimse, bunu hemen kaza etmesi lazımdır, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Yalnız Hanbeli mezhebinde, namazı özürsüz terk eden, kaza etmez.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü bu mezhepte namazı özürsüz kazaya bırakan kimsenin imanı gider.
- İmanı mı gider efendim?
- Evet.
- Peki ne yapması lazım efendim?
- Önce, küfürden tövbe edip, İslam dairesi içine girmesi, yani tekrar imana gelmesi lazımdır.
- Tövbe etmezse hocam?
- Tövbe etmez ve o halde ölürse imansız gider mâzallah. İmanı olmayanların da Cehennemde sonsuz yanacağını Peygamberimiz “aleyhisselam” haber vermiştir.
Ve ekledi:
- Buna inanmak, Allahü teâlânın var ve bir olduğuna inanmak gibi zaruri lazımdır.
|