Bir gün İbni Alvan Yemani hazretlerine fakir kimseler gelip, yanlarında hediyeler getirmişlerdi.
Ancak kabul etmedi mübarek zat.
- Siz zaten fakirsiniz, buyurdu. Bunları nasıl getirdiyseniz, hepsini geri götürün.
O kimseler;
- Efendim, evet biz fakiriz. Fakat hediyeyi geri götürmek âdetimizde yoktur, dediler.
O zaman;
- Peki, siz bilirsiniz, buyurdu.
Birkaç gün dergahta kalıp sohbetini dinlediler bu büyük Veli’nin.
Sonra izin isteyip ayrıldılar.
Fakat evlerine gittiklerinde hayrette kaldı hepsi.
Zira o hediyeleri, evlerine geri gelmiş gördüler.
Bunları okuyor musun?
Bir gün mahalleden bir gencin evine gitmişti.
Kitaplıkta dizilmiş dini kitapları görünce;
- Bunları okuyor musun? diye sordu gence.
- Hayır efendim, dedi. Okuyamıyorum.
- Neden?
- Okumaya pek vaktim olmuyor efendim.
- Pekâlâ, buyurdu. Hasta olan birisi doktora gidip ilaçlarını alsa ve getirip ilaç dolabının raflarına güzelce dizse, onları kullanmadığı müddetçe o ilaçların ona bir faydası olur mu evladım?
Delikanlı düşünmeden cevap verdi:
- Olmaz tabii efendim.
- Peki, bir kimse de dini kitapları alıp kitaplığın raflarına dizse. Onları okumadıkca o kitaplardan istifade edebilir mi?
- Edemez tabii hocam.
- Anlıyorsun değil mi?
- Evet efendim, bugünden itibaren okuyacağım inşallah.
|