İmam-ı Gazali hazretleri “rahmetullahi aleyh”, çok büyük İslam âlimidir.
Her fende söz sahibi ve hüccet-ül İslam’dır.
Ellibeş yaşında, Tus’ta vefat etti.
İlim tahsiline Tus şehrinde başladı.
Gürcan’da devam etti.
Gürcan’dan Tus’a geri dönerken, önüne bir grup eşkıya çıktı birden.
Para ve eşyasıyla birlikte, ders notlarını da alıp uzaklaştılar.
Arkalarından koşup;
- O notlar, sizin işinize yaramaz. Ben, o ilimleri üç senede topladım. Ne olur, o notları geri verin, diye yalvardı.
Bu nasıl ilimdir ki…
Eşkıya reisi, onları geri verip;
- Bu nasıl ilimdir ki, bu notlara bağlıdır, dedi. Bunlar elden gidince, kendini boş buluyorsun. Öyleyse bunları bildiğini nasıl iddia ediyorsun? dedi.
Bu söz, çok tesir etti ona.
Gidince, o notların tamamını ezberledi.
Selçuklu devletinin veziri Nizamülmülk, Nişabur’da çok büyük bir âlim var diye işitti birinden.
Acele Bağdat’a davet etti kendisini.
Ve medrese baş müderrisliğini verdi Ona.
Yani bugünkü tabirle, Nizamiye Üniversitesine rektör tayin etti bu büyük âlimi.
Dünya yuvarlaktır
O zaman Avrupa’nın filozofları tepsi gibi düz zannederdi dünyayı.
İmam-ı Gazali hazretleri, bunu ilimle reddetti.
Ve dünyanın yuvarlak olduğunu isbat etti.
Allah’ı inkâr eden o filozofların bu iddialarını çürüterek, ahmak olduklarını isbat etti.
Felsefe dedikleri gülünç bilgilerini, ilim ile nakzedip, herbirini rezil etti.
Bunun için İmam-ı Gazali hazretleri, filozof değildir.
O, dinde bir müctehiddir.
Ve büyük bir İslam âlimidir.
|