Ebu Ali Rodbari, âlim ve evliya zat.
Tesirli sözleriyle, ederdi çok nasihat.
Bu zat buyuruyor ki: (En önce lazım olan,
Edinmektir dosdoğru bir itikat ve iman.
İman da, ehl-i sünnet denilen âlimlerin,
Bildirdikleri gibi olmalıdır, bu mühim.
O Resulün yolunu, doğru, açık anlatan,
Ve Kur’an-ı kerimden doğru mana çıkaran,
Hadis-i şerifleri, yine doğru olarak,
Anlayan, ehl-i sünnet âlimleridir ancak.
Allah’ın resulünün ve onun eshabının,
Yolunu, kitaplara onlar geçti bihakkın.
İşte ehl-i sünnetin reisi, kurucusu,
İmam-ı a’zam Ebu Hanifedir doğrusu.
İşte bu büyük İmam ve talebelerinin,
Yetiştirmiş olduğu binlerce âlimlerin,
Yazdığı milyonlarca kitabın sayesinde,
Yayıldı İslamiyet dünyanın her yerinde.
Bu İslam âlimleri, çalışıp didinerek,
Başlarını, yastığa koyup dinlenmeyerek,
Allah’ın bu dinini, doğru olarak yine,
Yaydılar kitaplarla dünyanın her yerine.
İslam’ı işitince, onu doğru olarak,
Öğrenmek isteyene, bildirir cenâb-ı Hak.
Velhasıl Kur’andan ve hadis-i şeriflerden,
Çıkarılan ilimler içinde, her cihetten,
Sadece bir tanesi, kıymetli ve doğrudur.
Bu da, ehl-i sünnetin bildirmiş olduğudur.
Çünkü ehl-i sünnetin bu büyük âlimleri,
Sahabe-i kiramdan aldı bu ilimleri.
Eshab da, Peygamber-i zişândan öğrenerek,
Bu yüksek âlimlere bildirdiler tek be tek.
Yani bu ehl-i sünnet denilen âlimlerin,
Bildirdiği tek yoldur, doğru, sağlam ve emin.
Onların bildirdiği iman ve itikattan,
Kıl kadar ayrılanlar, kurtulamaz azaptan.
Bunun böyle olduğu, çok kesin ve doğrudur.
Öyle ki, yanlış olma ihtimali hiç yoktur.) |