İyi bir idareci, güler yüzlüdür önce,
Rahatlar maiyyeti her gün onu görünce.
O, gittiği yerlere verir rahat ve huzur,
Onu gören kimseyi, kaplar bir neşe sürur.
Kim girse odasına bir şeyden üzülerek,
Çıkar onu görünce, neşe ile gülerek.
Cömerttir cüzdanında olan bütün parayı,
Boşaltıp sevindirir fakir ve fukarayı.
İnsanlara hizmetle geçer hep çoğu vakti,
Çalışır gece gündüz, olmaz istirahati.
Memurlarına karşı çok merhametli olur,
Onların kalblerini neşe ile doldurur.
Hizmet için de olsa, o kalb kırmaz hayatta,
İncitmez memurunu her kusur kabahatta.
Der ki: “O da Allah’ın bir kuludur nihayet”,
Gösterir her insana yumuşaklık, merhamet.
İdareci, kaçınır hem kibir gururdan,
Zira İblis, “kibir”le kovulmuştu huzurdan.
İblis ki, yüzbin sene yapmış idi ibadet,
Meleklerin hocası olmuştu en nihayet.
Ona bırakılmıştı idaresi göklerin,
Ona gıbta ederdi cümlesi meleklerin.
Lakin kibirlenince, kaybetti bu nimeti,
Allah’ın huzurundan tard olundu ebedi.
Çünkü o, “Ben Ademden hayırlıyım” diyerek,
Ona secde etmedi bir an kibirlenerek.
İşte kim tevazuya bürünür ise eğer,
Allah ve kul indinde bulur kıymet ve değer.
Bir amir de, ne kadar alçak gönüllü ise,
O nisbette sever ve sayar onu çok kimse.
Tevazuu arttıkça, fazlalaşır kıymeti,
Çoğalır halkın ona muhabbeti, hürmeti.
Hakkın rahmetine de vesiledir tevazu,
Zira yüksek dağlardan aşağıya akar su.
Gül ovada yetişir, su aşağı akar hep,
Mümin ziynetidir tevazu, hayâ, edeb.
Her insanın gönlünde muhakkak bir şey yatar,
O da normal olarak, o yolda atım atar.
Zengin olmak isteyen, o yolu araştırır,
Allah da, o kimseye bunu kolaylaştırır.
Yani kulun kalbinde her ne ki varsa şayet,
Ona göre bulur o, bir yön ve istikamet.
Nasıl pusula ile yol bulursa gemiler,
Kalbdeki arzular da insana yön verirler.
İnsanın gönlündeki bu arzu ve himmeti,
Neyse, Allah indinde o kadardır kıymeti.
“Kullara hizmet” aşkı varsa kimin kalbinde,
İşte o kıymetlidir Allah ve kul indinde.
|