Vakta ki Zeliha’nın beyi vefat edince,
Her şeyini dağıtıp, fakir düştü bir nice.
O, hazret-i Yusuf’u seviyor, yanıyordu.
Ondan bahsedenlere çok para veriyordu.
Sonra Müslüman olup, kavuştu hidayete.
Verdi tam kendisini taat ve ibadete.
Yine de sevgisiyle o, hazret-i Yusuf’ün,
Artık deli divane oluyordu büsbütün.
Onun muhabbeti ve derdiyle bir gün yine,
Çıktı Yusuf Nebi'nin yolunun üzerine.
Yusuf aleyhisselam tam geçerken önünden,
Dedi: (Tesbih ederim her şeyin Rabbini ben.
O Rab ki, iman ile sultan yapar köleyi.
O Rab ki, isyan ile köle yapar her beyi.
Her türlü noksanlıktan uzaktır o Yaradan.
Çok şükür, o Allah’a eyledim ben de iman.)
Yusuf aleyhisselam, Zeliha’nın sesini,
İşitince, anında tanıdı kendisini.
İltifatlar ederek gönderdi sarayına.
Ve Allah’ın emriyle aldı nikah altına.
Yani Zeliha ile evlenip yaptı düğün.
Ve ona sual etti, yanına girdiği gün.
Dedi ki: (Ey Zeliha, bu, senin o arzundan,
Hayırlı değil midir, doğruyu söyle şu an.)
O dedi: (Elbette ki bu hayırlıdır, ama,
Ne olur, onun için beni hiç ayıplama.
Ben, çok zengin ve güzel bir kadındım o zaman.
Kocam ise, mahrumdu bana yakın olmaktan.
Sense, benim gördüğüm en güzel bir erkektin.
Aynı evin içinde, benimle birlikteydin.)
Neticede Hazret-i Yusuf'un, Zeliha'dan,
İki oğlu, bir kızı oldu daha sonradan.
Velhasıl Yusuf Nebi, bolluk senelerinde,
Çokça buğday ektirdi ülkenin her yerinde.
Öyle ki, ekilmedik boş bir yer bırakmadı.
Buğdayları toplayıp, depolarda sakladı.
Bunun için hususi ambarlar yaptırarak,
Sakladı buğdayları, böyle tedbir alarak.
Sonra, bir kıtlık geldi Mısır havalisine.
Muhtaç oldu insanlar bir buğday tanesine.
Duymadı Mısır halkı kıtlığın tesirini.
Zira Yusuf Peygamber almıştı tedbirini.
Lakin sakladıkları buğdayları bitince,
Herkes, Yusuf Nebi'ye muhtaç oldu iyice.
Aç insanlar, gördükçe onun nur cemalini,
Hemen unuturlardı o an açlık halini.
Yusuf aleyhisselam, her kim gelirse gelsin,
Bir deve yükü buğday verirdi herkes için.
Hükümdar olsa dahi, vermezdi yine fazla.
Yani o, adaletten ayrılmıyordu asla.
Ve lakin hükümdara davranırdı pek iyi.
Çünkü o vermiş idi ona bu vazifeyi.
Onun bu adaleti sayesinde o zaman,
İmanla şerefendi hükümdar ve çok insan.
|