Maliye vekiliyken Yusuf Nebi Mısır'da,
Yanına, kardeşleri geldiler o sırada.
Yusuf aleyhisselam, tanıdı onları hep.
Sordu ki: (Gelmenizin maksadı nedir acep?)
Dediler ki: (Bir kıtlık geldi bizim diyara.
Zahire almak için, gelmiştik buralara.)
Buyurdu ki: (Yalandır sizin bu dediğiniz.
Galiba siz buraya, casusluğa geldiniz.
Eğer böyle değilse, siz Mısır diyarına,
Ne maksatla geldiniz, söyleyin onu bana.)
Dediler ki: (Ey Aziz, bizler on biraderiz.
İbrahim Peygambere dayanır sülalemiz.
Gerçekten ülkemizde kıtlık oldu bu ara.
Zahire almak için gelmiştik bu diyara.
İhtiyar bir babamız vardır ki ayriyeten,
Onun isteği ile, geldik Ken'an ilinden.
Buradan başka yerde olmayınca zahire,
Biz de mecburiyetten, çıkıp geldik bu yere.)
Yusuf Nebi sordu ki: (Peki, sizler geldiniz.
Evinde yalnız mıdır şu anda pederiniz?)
Dediler: (Babamızın vardı ki bir evladı,
Onu çok seviyordu, Yusuf’tu onun adı.
O Yusuf, yıllar önce, çocuk iken maalesef,
Bizim gafletimizden bir kırda oldu telef.
Onun firakı ile, gece ve gündüzleri,
Ağlayıp, babamızın görmez oldu gözleri.
Var başka onun gibi, küçük biraderimiz.
Onu, Yusuf yerine koymuştur pederimiz.
Adı Bünyamin olup, küçüktür hepimizden.
Ayırmak mümkün değil, onu pederimizden.
Zira o, Bünyamin’le teselli olmaktadır.
Onu, kendi yanından hiç ayırmamaktadır.)
Yusuf aleyhisselam dinledi sözlerini.
Yine belli etmedi onlara kendisini.
Sonra, şahıs başına birer yük hesabiyle,
On deve yükü verdi buğdayı parasiyle.
Velakin kardeşleri dediler ki: (Ey Aziz!
Bünyamin için dahi, bir yük buğday veriniz.)
Yusuf aleyhisselam, peki deyip o zaman,
Bir yük de, onun için zahire etti ihsan.
Sonra da buyurdu ki: (Bünyamin'e herhalde,
Babanızın sevgisi, sizden daha ziyade.
Ve lakin niçin onu, sizden fazla seviyor?
Bu, doğrusu insanı hayrete sevkediyor.
Mâdem ki onu sizden, daha çok sevmektedir,
Bu, öyleyse bir şeye işaret etmektedir.
Bünyamin'in, akıl ve fazilet bakımından,
Kamil biri olduğu, anlaşılıyor bundan.)
Yusuf Nebi, onlara söyleyip böyle şeyler,
Dedi: (Bünyamin'i de getirin öbür sefer.
Eğer getirmezseniz siz o kardeşinizi,
Şimdiden diyeyim ki, vermem zahirenizi.)
Paralarını dahi, onlardan habersizce,
Yükleri arasına, geri koydu gizlice.
|