Ana Sayfa >  Peygamberler > İsa aleyhisselam > Sâm bin Nuh’un dirilmesi
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Sâm bin Nuh’un dirilmesi

Bir gün İsa Nebi'ye gelerek havariler,
Dediler: (Ey Ruhullah, gönlümüz şunu diler.

Nuh'un gemisindeki insanlardan bir kimse,
Dirilip, o gemiden malumat verse bize.)

İsa aleyhisselam biraz ileri vardı.
Bir duvarın dibinden, bir avuç toprak aldı.

Buyurdu ki: (Bu toprak, Nuh'un evladı olan,
Sâm'ın toprağıdır ki, dinleyin bunu ondan.)

Dua edip, o yere vurarak asasıyle,
Buyurdu ki: (Diril kalk, Hakk'ın müsaadesiyle.)

Birden bire orası, yarılıp açılarak,
Çıktı o, saçlarından toprakları saçarak.

Lakin çok ihtiyar ve çökmüş görünüyordu.
Saçı başı ağarmış ve bitkin duruyordu.

İsa Nebi sordu ki: (Vefat eylediğinde,
Yine bu halde miydin kabire girdiğinde?)

Dedi: (Hayır, genç idim, şimdi ihtiyarladım.
Zira senin sesinle, kıyamet koptu sandım.

Kıyametin şiddet ve dehşeti, beni öyle,
Korkuttu ki, bir anda kocadım işte böyle.)

Buyurdu ki: (Geminin halinden söyle biraz.)
Dedi ki: (Ey Ruhullah, pekala, edeyim arz.

Onun boyu altıyüz, eni üçyüz metreydi.
Birbirinden müstakil ve üç kat üzereydi.

Birisinde hayvanlar, birinde vardı kuşlar.
Üçüncü katta ise, vardı yalnız insanlar.)

Buyurdu ki: (Dön şimdi yine eski haline.)
O, tekrar vefat edip giriverdi kabrine.

Bir gün de İsa Nebi bir yere gidiyordu.
Gördüğü insanlara nasihat ediyordu.

Yemenli insanlara rastladı en nihayet.
Konuşup, onları da dinine etti davet.

Onlar, İsa Nebi'den mucize istediler.
(Bir ölüyü diriltip, bize göster) dediler.

(Âd oğlu Şeddad diye bir hükümdarın kabri,
Şu tepe üstündedir, diriltsen onu bari.)

İsa aleyhisselam dua etti ve hemen,
Dirilip kalktı Şeddad, o karşıki tepeden.

Seslendi: (Ey insanlar, ben bir hükümdar idim.
Bin sene ömür sürüp, bin kız ile evlendim.

Vardı emrim altında, bin kumandan, bin vali.
Bin ayrı kasabanın malikiydim hem dahi.

Bir ordum var idi ki, yoktu öyle savaşan.
Onunla, çok düşmanı etmişimdir perişan.

Bu mülk ve saltanatım öyle idi ki hatta,
Pek az hükümdarlara nasib olur hayatta.

Lakin şimdi anladım, hepsi hiçmiş bunların.
Sakın siz, benim gibi dünyaya aldanmayın.

Bu kadar dünyalığım, servetim varken, yine,
Sonunda ben de ölüp, girdim kabir içine.

Bari siz, başınıza alın da aklınızı,
Boş yere harcamayın ömr-ü hayatınızı.

Bu ölüm, var muhakkak ve gelecek herkese.
Dünyada ebediyen kalmayacak hiç kimse.

Allah’a ibadete sarılın ki şimdi siz,
Yoksa, siz de ölünce pişmanlık çekersiniz.)

İnsanlar onu görüp, duymuşlardı bu sesi.
Hiç itiraz etmeden, imana geldi hepsi.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı