Peygamber efendimiz, Tebük’e gidilirken,
Maddi yardım istedi o gün her sahabiden.
Ve şöyle buyurdu ki o zaman cümle halka:
(Herkes, iktidarınca getirsin bir sadaka.)
Resulullah, Eshabdan edince yardım talep,
Sahabe, bunun için seferber oldular hep.
Hazret-i Ömer der ki: (Bu hususta biz hatta,
Birbirlerimiz ile yarışırdık adeta.
O zamanlar tesadüf malım da çoktu benim.
Yarısını getirip, Resule teslim ettim.
Düşündüm ki: Ebu Bekr, hayırlı amellerde,
Hepimizden, her zaman bulunur hep ilerde.
Her ne kadar bu böyle olsa dahi ekseri,
Bu sefer belki onu, ben geçerim ileri.
Zira bütün malımın yarısını vermiştim.
Artık ben Ebu Bekri geçerim zannetmiştim.
Peygamber efendimiz sordu ki o an bana:
(Ne bıraktın ya Ömer evde çocuklarına?)
Dedim: (Ya Resulallah, bu kadar da evde var.)
Ben böyle söyleyince, bir şey buyurmadılar.
Az sonra Ebu Bekir, oraya geldi hemen.
Getirdiği malları teslim etti tamamen.
Allah’ın Peygamberi, ona sordu bu kere:
(Ya Eba Bekr, ne koydun peki evdekilere?)
Dedi ki: (Neyim varsa alıp geldim hepsini,
Koydum eve Allah ve Resulün sevgisini.)
Yani muhabbet varsa, Allah ve Resulüne,
İtibar edilir mi, dünya mal-ü mülküne?
O Server buyurdu ki ikimize bakarak:
(Cevabınız kadardır aranızda olan fark.)
Ve yine gayet iyi anladım ki o gün ben:
Onu, hiçbir hususta geçemem hakikaten.
Zira belki o zaman onu geçebilirdim.
O da olamayınca, kalmadı hiç ümidim.
Bütün Eshab-ı kiram, gücü yettiği kadar,
Mallarını vererek yardıma çalıştılar.
Velakin münafıklar, bunu çekemezlerdi.
(Sizin bu gayretiniz, gösteriştir) derlerdi.
Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Kim bugün,
Bir sadaka verirse Allah rızası için,
Verdiği o sadaka, yarın mahşer yerinde,
Şahitlik yapacaktır o kimsenin lehinde.)
Eshaba bu şekilde buyurunca o Server,
Daha fazla yardımda bulundu sahabiler.
En fazla yardım eden, hazret-i Osman oldu.
Onun yardımlarıyla donandı zira ordu.
Hatta su tulumları delinse bir ihtimal,
Çuvaldız almayı da etmedi yine ihmal.
O gün, üçte birini teçhiz edip askerin,
Takdirini kazandı, Sevgili Peygamberin.
Ve şöyle buyurdu ki hakkında Resulullah:
(Bundan sonra Osman’a, yazılmaz hiçbir günah.)
|