Seyyid Muhammed Salih, çok korkardı Allah'tan.
Şiddetle kaçınırdı her günah ve haramdan.
Bir gün, sevdiklerine buyurdu: (Kardeşlerim!
Size, (İlim) hakkında bilgi vermek isterim.
Bir kadın, kocasından müsaade almadıysa,
Uzun yola gidemez, bu sefer hac da olsa.
Ve lakin gidebilir, ilim öğrenmek için.
Zira vazifesidir bu, her mümin kişinin.
Hem sonra, dünyadaki canlı, cansız varlıklar,
İlim öğrenenlere, duada bulunurlar.
Melekler, kanadını serip onun önüne,
Derler ki: (Bassın o kul, kanadım üzerine.)
İlmin ehemmiyeti hakkında bu büyük zat,
Bunları söyleyerek, şöyle etti nasihat:
(İlim öğrenmek için giden bir Müslümanın,
İtibarı, bu kadar yüksektir işte bakın.
Ya ilim öğretmeye giderse biri eğer,
Birinciden, daha çok kazanır kıymet, değer.
Yani her ne suretle, İslam’a hizmet için,
Halisen bir kaç adım yürüyen bir kişinin,
Kazanacağı ecir, olur ki öyle fazla,
Onu, Allah'tan gayri bilemez kimse asla.
Bu yolda çekeceği sıkıntılar dahi hep,
Eski günahlarının, affına olur sebep.)
Yine cemaatine buyurdu ki bir zaman:
(Beş şeyin kıymetini, bilmeli her Müslüman.
Bunlardan birincisi şudur ki, o insanın,
Doğru iman sahibi olmasıdır bihakkın.
Çünkü iman olmadan, girilemez Cennete.
İnsanı, bu götürür ebedi saadete.
İkincisi odur ki, bu iman ve itikat,
Ehl-i sünnet üzere olmalıdır, bu da şart.
Yetmişüç fırka var ki, bunlardan biri haktır.
Diğer yetmişikisi, azaba müstehaktır.
Üçüncü büyük nimet, bir Allah adamını,
Tanıyıp, dinlemektir onun nasihatını.
Böyle bir evliyayı tanıyıp, onu sevmek,
İnsanı, kötü yoldan hidayete eder sevk.
Onların bir nazarı, bulunmaz hazinedir.
Bir sohbeti, ciltlerle kitaplara bedeldir.
Kıymeti bilinecek dördüncü büyük nimet,
Müyesser olmasıdır insana, dine hizmet.
Kime nasib olursa, sevinip şükreylesin.
Bunu, kurtuluşuna vasıta, sebep bilsin.
Beşinci büyük nimet, saliha bir zevcedir.
Zira uygun bir hanım, dünyanın Cennetidir.
Gerçek Cennet nimeti, bir tektir bu dünyada.
Güzel huylu, saliha hanımdır işte o da.)
Bu evliya kişinin hürmetine ilahi!
Bu büyük nimetleri, ihsan et bize dahi.
|