İmam-ı Gazali ki, çok kitapları vardır.
Bunlardan birisinde şöyle buyurmaktadır.
Kabirde kâfirlerle, günahkâr müminlere,
Azap yapılacaktır günahlarına göre.
Hem ruha, hem bedene olacaktır bu azap.
Dünya azaplarına benzemez bu ızdırap.
Kabir azaplarından kurtulabilmek için,
Dört şeyi, tam yapması lazım gelir kişinin.
Yine kurtulmak için kabir azaplarından,
Dört şeyden de kaçınmak lazım gelir her zaman.
Yapması lazım gelen o dört husus şunlardır:
Beş vakit farz namazı, vaktinde kılmalıdır.
Zengin ise, malının uşur ve zekatını,
Verip, kurtarmalıdır her zarardan malını.
Ve Kur’an-ı kerimi, tecvide riayetle,
Devamlı okuyarak, zevk almalı gayetle.
Allahü teâlâyı çok hatırlamalıdır.
Bunları tamam yapmak, mezarı nurlandırır.
Kaçınmak icab eden dört şeyden, ilki yine,
İdrar sıçratmamaktır helada üzerine.
İkinci, koğuculuk, yani söz taşımaktır.
Bunu yapanlara da, kabirde azap vardır.
Üçüncüyle dördüncü, yalan ile hıyanet.
Bu iki günahtan da kaçınmak lazım elbet.
Peygamber efendimiz, Baki kabristanında,
Gelip, biraz durdular iki kabir yanında.
Oradaki Eshaba sordu: (Bu iki kabir,
Falanca erkek ile kadının değil midir?)
(Evet ya Resulallah) deyince ordakiler,
Resulullah, onlara şöyle beyan ettiler:
(Ben yemin ederim ki Allahü teâlâya,
Öyle bir vurdular ki şu anda falancaya,
Bilcümle uzuvları param parça oldu hep.
Bu kişi, devam üzre olur böyle muazzep.
Canının acısından etti ki öyle feryat,
İns ve cin haricinde, duydu bütün mahlukat.
Gizleyebilseydiniz bu sırrı eğer biraz,
Allahü teâlâya ederdim dua, niyaz.
Kabirlerinden çıkan bu feryat seslerini,
Siz de işitirdiniz, benim duyduğum gibi.)
Oradaki Sahabe, sordu: (Ya Resulallah!
Onların işlediği, acaba hangi günah?)
Buyurdu: (Falan erkek, üstüne bevil, idrar,
Sıçratırdı, bu yüzden azaba oldu duçar.
Falanca kadın ise, gıybet ederdi ki hep,
Onun azabına da, bu günah oldu sebep.)
Ebu Said-i Hudri rivayet ediyor ki:
Resulullah, hadiste şöyle buyuruyor ki:
(Kâfire, mezarında, tam doksan dokuz yılan,
Musallat olunur ki, sokarlar onu her an.)
|