İmam-ı Gazali’nin bazı kitaplarında,
Şu kıymetli bilgiler vardır ölüm hakkında:
İnsan ölüm halinde, öyle fazla susar ki,
İçi, bu hararetten tutuşur, yanar sanki.
Bunu, büyük bir fırsat bilerek lain şeytan,
İmanını çalmaya çalışır onun o an.
Elinde buz gibi su, yaklaşır hile ile.
Kadehteki o suyu çalkalar bir eliyle.
Onun kim olduğunu bilemediği için,
Der ki: (O soğuk sudan bana da verir misin?)
Şeytan çok sevinerek, der ki: (Veririm, fakat,
De ki: Kendi kendine olmuştur bu kâinat.)
Eğer ki o kimsenin kuvvetliyse imanı,
Der ki: (Bu kâinatın, Allah’tır yaratanı.)
Mâzallah aldanıp da söylerse dediğini,
Sonsuz bir felakete atmış olur kendini.
Lakin hayatta iken, İslam’a uymuşsa tam,
Şeytana aldanmayıp, söylemez böyle kelam.
İnsan, ölüm halinde, his ve duygularından,
En son kaybedeceği, işitmesidir o an.
Evliyadan bir kişi, Ebu Zekeriya ki,
Ölüm hastalığına yakalandı vakta ki.
Dostları, o halinde toplandı baş ucuna.
Kelime-i tevhidi telkin ettiler ona.
Fakat onlar ilk defa söyleyince tevhidi,
(Hayır!) deyip, başını yan tarafa çevirdi.
Dostları bunu görüp, pek fazla üzüldüler.
Şehadeti, bir daha ona telkin ettiler.
O, ikinci defa da, yine (Hayır!) diyerek,
Başını, öbür yana çevirdi söylenerek.
Herkes birbirlerine baktılar şaşkın halde.
Üzülüp, mahvoldular hepsi de fevkalade.
Hatta bayılanları oldu üzüntüsünden.
Ki, Allah’ın velisi bu hale düşsün, neden?
Söylediler tevhidi ona üçüncü defa.
(Hayır!) deyip, başını çevirdi yan tarafa.
Dostları, çaresizlik içinde bekleşirken,
Ebu Zekeriya da kendine geldi birden.
Etrafındakilere sual etti hemence:
(Bir şey söylediniz mi siz bana biraz önce?)
Onlar arz eyleyince vaki olan bu şeyi,
Buyurdu: (Söyleyeyim ben gerçek hadiseyi:
Az önce, hararetten yanıyordu yüreğim.
Şeytan soğuk su ile, yanıma geldi benim.
Dedi: (İsa Allah’ın oğludur dersen şu an,
İçiririm ben dahi, sana bu soğuk sudan.)
Ben (Hayır!) deyince de, geçti öbür tarafa.
(Allah yoktur) dememi teklif etti bu defa.
Ben yine (Hayır!) dedim, şeytan çok kızdı bundan.
Kadehi yere çalıp, uzaklaştı buradan.) |