İmam-ı Gazali ki, müctehid, âlim bir zat.
Kimya-yı Saadet’te şöyle eder nasihat:
Hak teâlâ Kur’anda buyurdu bir âyette:
(Terazi kuracağım mahşer günü elbette.
O gün, asla kimseye zulm edilmeyecektir.
Herkes ne işlediyse, ortaya gelecektir.
Zerre kadar olsa da, her ameli, muhakkak,
Mizana koyacağım meydana çıkararak.)
Bunu haber verdi ki, mahşer günü gelmeden,
Her kişi, hesabına baksın henüz ölmeden.
Zira hazret-i Ömer buyurdu ki: (Ey insan!
Gör kendi hesabını, gelmeden vakt-i mizan.)
İşte bu yüzdendir ki, eski din büyükleri,
Saydılar bu dünyayı, sanki bir pazar yeri.
Kendi nefislerini, koyup ortak yerine,
Şirket kurup, şartname yaptılar hemen yine.
Henüz işe girmeden, dediler ki: (Ey nefsim!
Herbiri hazinedir benim her bir nefesim.
Çünkü o nefeslerden ibarettir sermayem.
Yani ömrümden başka, bir şeyim yok benim hem.
Öyle kıymetlidir ki bu ömür, bu nefesler,
Zira geçen her anım, tekrar geri gelmezler.
Her nefes alışta da, azalır bu sermayem.
Halbuki saadete ermektir benim gayem.
Öyleyse ticarete başlayalım, vakit az.
Ahiret uzunsa da, ticaret yapılamaz.
Aman nefsim dikkat et, yitirme sermayeyi.
Giderse, ne yapsan da gelmez o tekrar geri.
Farz et ki ecel geldi, istedin bir gün izin.
Velakin verilmedi, o zaman ne edersin?
Farz et ki, daha sonra verdiler sana onu.
Düşün, şimdi o günün içinde olduğunu.
Ne yapacak idiysen ey nefsim o son günde,
Yap onu işte bu gün, zira fırsat elinde.
Cenneti, o günde de eğer kazanamazsan,
Olur mu senin için bundan büyük bir ziyan?
Yedi adet kapısı vardır ki Cehennemin,
Onlar da, yedi adet uzvundur işte senin.
Sen bunları haramdan korumaz isen şayet,
Ve onlarla Rabbine yapmazsan çok ibadet,
Sana ceza veririm, kendine gel ey nefsim!
Yoksa Cehennemdeki azaplar gayet elim.
Zira Resul buyurdu: (Aklı olan bir insan,
Ölmeden, hesabını görendir zaman zaman.
Ve ölümden sonraki hayatı düşünerek,
Kulluğunu yapandır, Allah’a şükrederek.)
Nefis asi ise de, nasihat dinler ancak.
Ona, çok tesir eder isteğini yapmamak.) |