Ebu Muhammed Basri, evliyadandı bu zat.
Allahü teâlâya yakındı hem de bizzat.
Haram ve şüpheliye, yanaşmazdı katiyen.
Dünya muhabbetini, çıkarmıştı kalbinden.
İnsanlar, akın akın sohbetine koşardı.
Gelenlerin kalbine, ilim, hikmet saçardı.
Sevenlerinden biri, anlatır ki şöylece:
Ben, Ebu Muhammed’in ismini işitince,
Ziyaret etmek için, aynı gün çıktım yola.
O yere yaklaşınca, bakındım sağa sola.
Çok hayvan sürüleri, hurmalıklar, tarlalar,
Görüp, sual ettim ki: (Kimindir bunca mallar?)
Dediler ki: (Hepsi de, Ebu Muhammed'indir.)
O zaman düşündüm ki: Bu, nasıl bir velidir?
Allah adamlarının, bu kadar olmaz malı.
Öyle ise bu kişi, evliya olmamalı.
Bunları düşünerek, yine de gidiyordum.
Ve bu kadar yolları, boşa geldim diyordum.
Nihayet hanegaha ulaştım sora sora.
Henüz ev kapısını çalmadım ki, o ara,
Kapıya bir hizmetçi çıktı gülümseyerek.
Aldı beni içeri, iltifat eyleyerek.
Ben Ebu Muhammed’in çıkınca huzuruna,
Elimde olmayarak, meyl etti kalbim ona.
İsmimle hitab edip, buyurdu ki: (Ya Ömer!
Bende bir emanettir, gördüğün mal ve mülkler.
Gerçi o emanetler, verilmiş şimdi bize.
Lakin muhabbetleri, hiç girmez kalbimize.
Bu kalb, Allah içindir, yalnız Ona mahsustur.
Ondan gayri nesnenin, bu kalbde yeri yoktur.
Dine ve insanlara hizmet için, veliler,
Ellerine geçeni, Allah için verirler.
Zaten dünya sevgisi, bir kalbde olsa da az,
Ona, Hak teâlâyı tanımak nasib olmaz.
Hak indinde, dünyanın olmayınca kıymeti,
Değer mi, kalbe girsin sevgi ve muhabbeti.)
Bu tesirli sözleri işitince kendinden,
Dünyaya bağlılığım, yıkıldı temelinden.
Yine bu mübarek zat, buyurdu: (Ey insanlar!
Şimdi herkes sadece, dışını süslüyorlar.
Halbuki bakmaz Allah, kulun kıyafetine.
Bakar yalnız onların, kalb ve niyetlerine.
Her sıkıntıya sebep, bir günaha girmektir.
Çaresi, pişman olup, istiğfar eylemektir.
Hiç bir canlı varlığa zarar vermeyin ki siz,
O da, Hak teâlânın mahlukudur şüphesiz.
Gıda ve ekmek gibi, olmalı ki Müslüman,
Hep ihtiyaç duyulur, bu şeylere her zaman.
Müminin tarifi de şudur ki ey insanlar:
Elinden ve dilinden, kimseye gelmez zarar.)
|