Da'lec ibni Ahmed ki, büyük hadis âlimi.
Onun, fıkıhta dahi, bir hayli vardı ilmi.
Zengin olup, pek çoktu onda mal, para, servet.
Lakin yoktu kalbinde, bunlara hiç muhabbet.
Dağıtırdı cömertçe, ihtiyacı olana.
Fakirler, çekinmeden gelirlerdi hep ona.
Bir gün, namaz kılmaya, camiye girdi bu zat.
Birini, mahcup halde görüverdi o saat.
Elbisesi içine bürünmüş biri idi,
Sanki o, bir kimseden, gizleniyor gibiydi.
Sordu ki: (Nedir sebep, böyle gizlenmenize?)
Dedi ki: (Beş bin akçe, borcum var benim size.)
Buyurdu ki: (Kardeşim, bu mudur seni üzen?
Öyleyse helal ettim, onu hiç düşünme sen.
Değer mi, para için böyle çok üzülmeye?
Haydi buyur, gidelim bizde yemek yemeye.)
Hanesine götürüp, eyledi izzet, ikram.
Yedirdi o mümine, çeşitli leziz taam.
Ayrıca, beşbin akçe etti ona hediye.
Rica etti: (Hakkını, bana helal et) diye.
O dedi: (Helal ettim, var ise böyle bir hak.
Versin mükafatını, size de cenâb-ı Hak.)
Yine başka diyarda, bir Müslüman vardı hem.
Borçluydu birisine, o dahi onbin dirhem.
O, böyle bir sıkıntı görmemişti hayatta.
Yeryüzü, kendisine dar gelmişti adeta.
Çaresizlik içinde, kalmadı hiç kararı.
Katırına binerek, terk etti o diyarı.
Lakin bilemiyordu, ne yöne gitse acep?
Hayvanın yularını bıraktı bundan sebep.
Dedi ki: (Ya ilahi, kalmadı hiç takatım.
Borcumu ödemekte, sen bana eyle yardım.
Sevdiğin bir kulunu, rast getir bana şu an.
Bir dünyalık yüzünden, eyleme beni hüsran.)
Katıra tâbi olup, yol aldı bi-ihtiyar.
O hayvan, bir mescidin önünde kıldı karar.
Da'lec ibni Ahmed’in, mescidiydi o yöre.
Katırı durur durmaz, ümitle indi yere.
Da'lec bin Ahmed dahi, görür görmez bu zatı,
Davet etti evine, kaçırmadı fırsatı.
Bir bakışta, derdini anlamıştı pekâlâ.
Ona, nefis yemekler ikram edip evvela,
Sonra da sual etti, hiç anlamamış gibi:
(Senin bir sıkıntın var, nedir acep sebebi?)
Dedi ki: (Onbin akçe, birine borcum vardır.
Ben bu büyük dert ile, dertliyim çok zamandır.)
Buyurdu ki: (Kardeşim, büyük derdin bu mudur?
Rahat ye yemeğini, bu, elbette hallolur.)
Ona, onbin akçeyi hediye eyleyerek,
Uğurladı sonra da, tâ şehir dışına dek.
|