İmam-ı Rabbani’nin, Şerefeddin Hüseyn’e,
Gönderdiği mektupta, yazdı ki kendisine:
(Ey oğlum, haramların yaldızına, süsüne,
Aldanma, çabuk geçen, tükenen lezzetine.
Bütün hareketlerin, duruşun ve gidişin,
İslam’a uygun olsun, esası budur işin.
Her ne iş yapacaksan, uygun olsun İslam’a.
Onun nuru altında çalış hep yaşamaya.
Yapacak iş şudur ki her şeyden daha evvel:
Doğru iman, itikat edinmektir mükemmel.
İslam âlimlerinin bildirdiğine göre,
Önce, itikadını düzeltmektir bir kere.
Sonra, fıkıh bilgisi bilmektir elzem olan.
Farzlara sarılarak, kaçmalıdır haramdan.
Zira farzlar yanında, nafile ibadetin,
Yoktur hiçbir kıymeti, buna çok dikkat edin.
Bugünkü Müslümanlar, farzı bırakıyorlar.
Nafile ibadete fazla sarılıyorlar.
Yapıyorlar nafile çok sadaka ve hayrat.
Gösteriş, riya ile oluyor bunlar fakat.
Buna rağmen, beş vakit farz namazı kılmaya,
Pek önem vermiyorlar, haramdan sakınmaya.
Zekat, uşur vermeği, hem de borç ödemeyi,
Lüzumsuz görüyorlar İslam’ı öğrenmeyi.
Kadınların, kızların, sokağa çıkarlarken,
Saç, kol ve bacağını örtmeleri farz iken,
Böyle açık, sokağa çıkıp görünüyorlar.
Bu haramı, hafif ve lüzumsuz görüyorlar.
Para saçıyorlar da, olur olmaz yerlere,
Bir kuruşluk zekatı vermiyorlar fakire.
Lakin bilmiyorlar ki, bir kuruşluk o zekat,
Binlerle sadakadan sevaptır, hem de kat kat.
Çünkü zekat, Allah’ın emridir, yani farzdır.
Elbette onu yapan, daha çok sevap alır.
Sadaka ve hayratın çoğu ise, bu zaman,
Şöhret ve hürmet için yapılıyor durmadan.
Riya ve gösteriş de karışıyor araya.
Lakin olmaz farzlarda, hiç gösteriş ve riya.
Bunun için, zekatı, vermelidir aşikâr.
Böylece iftiradan halas olur insanlar.
Nafile sadakayı vermeli ki gizlice,
Ki, kabul ihtimali fazla olur böylece.
Sözün özü şudur ki, dünyanın zararından,
Kurtulabilmek için tamamiyle bir insan,
Ahkam-ı şer’iyyeye lazımdır yapışması.
Yapılacak iş budur, hiçtir bundan başkası.
Bu dünya lezzetleri, terk edilemiyorsa,
Hükmen terk edilmesi lazımdır hiç olmazsa.
Bunu yapmak için de, her sözü ve her işi,
Dine uygun olarak yapmalıdır o kişi.
Ve ne kadar yapsa da, çok helal ve mubahı,
Lakin işlememeli asla tek bir günahı.
Zira kalbi karartır, her bir günah ve haram.
Müslümanlık, bununla olur kâmil ve tamam.
|