Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Aranılan hazineyi gösterdim sana > Kalbin hastalığı
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Kalbin hastalığı

Bin hicri senesinde gelen bir evliyadır.
Mektubat kitabında nasihatları vardır.

Bir yerde buyurur ki: (Allahü teâlânın,
Sevgisine kavuşmak isteyen bir insanın,

Önce, itikadını düzeltmesi lazımdır.
Sonra fıkıh öğrenip, bunları yapmalıdır.

Sonra yapılacak iş, kavuşmaktır ihlasa.
Kalbi temizlemektir masivadan hülasa.

Bir kalb ki, tutulmuşsa Sahibinden gayriye,
O kalb hasta demektir, muhtaçtır tedaviye.

Hatta kurtulmadıkça, kalb bu hastalığından,
Hiç hakiki imana kavuşamaz o insan.

Yani İslamiyet’e mütabaat güçleşir.
Farzı yapmak zahmetli, haramlar tatlı gelir.

Kalbin bu hastalığa yakalanmasına hep,
Nefsin arzularına, uymaktır asıl sebep.

Nefis, Hak teâlâya düşmandır, hem de fazla.
Ona ibadet etmek arzu etmez o asla.

Nefis, haddi zatında kendine de düşmandır.
İnsana haramları işletmekten zevk alır.

Bu adi zevklerine kavuşabilmek için,
Hatta dinsiz, imansız olmayı ister ilkin.

Kötü kimseler ile, yaparak arkadaşlık,
Dinden, İslamiyet’ten uzaklaşır o artık.

Mezhepsiz kimselerin kitaplarını hatta,
Okuyup, kalbi dahi kararır, olur hasta.

Eğer İslamiyet’e uyarsa bir kimse tam,
Kalbi, bu hastalıktan kurtulur, olur sağlam.

Hatta İslamiyet’e ittiba eyledikçe,
Nefis gıdasız kalıp, zayıflaşır gittikçe.)

Yine bir mektubunda buyurdu ki bu veli:
(Bir Müslüman, gönlünü ahirete vermeli.

Hem dine, hem dünyaya düşkünlük iyi olmaz.
İki zıt şey, bir kalbde, birlikte bulunamaz.

Hele dünyalık için, ahiretini vermek,
Akıllı bir insana yakışır iş değil pek.

Bizim büyüklerimiz, bid’atten kaçındılar.
Haram ve günahtan da, pek şiddetle kaçtılar.

Resulün sünnetine sarıldılar her işte.
Bizim bu yolumuzun esası budur işte.

Bir Allah adamına kavuşursa bir kişi,
Onun yaptığı gibi, yapar artık her işi.

Kalbini, o büyüğün kalbine bağlayarak,
Temizlenir, nurlanır ondan feyiz alarak.

Onun teveccühüyle, kalbi ve her hücresi,
Allah’ı zikre başlar, imana gelir nefsi.

Ve öyle tutulur ki, o, ilahi bir aşka,
Hiçbir şey düşünemez, Hak teâlâdan başka.

Bin sene düşünse ve uğraşsa da o yine,
Allah’tan gayri bir şey, getiremez kalbine.

Her a’zası, İslam’a uygun eder hareket.
Akar her an kalbine, feyiz, nur ve bereket.

Hiç işleyemez olur bir günah, hatta çok az.
Bu, öyle bir nimet ki, herkese nasib olmaz.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı