İmam-ı Rabbani’nin eseri Mektubat’ta,
Şöyle buyuruluyor birine nasihatta:
(Amel ve ibadetler, niyetle düzgün olur.
Niyet doğru olmazsa, o, hata ve kusurdur.
Dine hizmet için de, düzeltmeli niyeti.
Ki, ancak böyle olur faide ve kıymeti.
Zira Müslümanlara böyle emredilmiştir.
Din ve Allah yolunda cihad da bu demektir.)
Ve yine buyurdu ki: (Yenilen lokmalarda,
Tedbirli, ihtiyatlı olmalıdır her anda.
Bir Müslüman, her yerde bulduğu her bir şeyi,
Düşünmeden yemesi, olmaz doğru ve iyi.
Lokmalar helaldan mı, yoksa haramdan mıdır?
Nereden geldiğini, iyi bilmek lazımdır.
İnsan, başlı başına değildir ki sonra hem,
Her aklına geleni işlesin düşünmeden.
Bizim bir Sahibimiz, bizi bir Yaratan var.
Ve Onun, biz kullara emir, yasakları var.
Peygamberleri ile, bunları ayrı ayrı,
Bildirerek mükellef kılmıştır biz kulları.
Bir kul ki, Sahibinin yasak ettiği işi,
Yaparsa, ne zavallı, ne bedbahttır o kişi.
O, nasıl bir kuldur ki, bir Sahibi var iken,
Sormadan yapmak ister herşeyi kullanırken.
O, nasıl bir kuldur ki, çok acizken o yine,
Korkmadan karşı gelir, Sahibinin emrine.
Böyle olan bir kimse, hayâ etsin ki biraz,
Kimsenin bir şeyini sormadan kullanamaz.
Onu, gelip geçici, fani sahiplerine,
Danışmadan, kullanmak istemezken o yine,
Her şeyin tek hakiki Sahibi, Yaratanı,
Bildirmişken açıkça sevap, günah olanı,
Yani beğendiği ve beğenmediklerini,
Açıkça bildirmişken yasağını, emrini,
Yine o, tâbi olup nefsine utanmadan,
Hakiki Sahibine karşı gelir durmadan.
Hatta karşı geleni, ağır cezalar ile,
Sıkı korkuttuğunu bildiği halde bile,
O yine, Sahibinden etmeyip hayâ, edep,
Haram ve günahları sıkılmadan yapar hep.
Bu, Müslümanlık mıdır, yoksa kâfirlik midir?
Bu, kulluğa yakışan hal midir, değil midir?
İyi düşünmeli ki, eldedir şimdi fırsat.
Kusurları telafi mümkündür şimdi bizzat.
Günaha pişman olan, hiç yapmamış gibidir.
Kusuru olanlara, bu hadis bir müjdedir.
Lakin günah işlerse bile bile bir kimse,
Ve hiç de sıkılmadan herkese bildirirse,
(Münafık) demektir ki, görünse de Müslüman,
Bu, onu kurtaramaz Cehennem azabından.
Bundan daha ağır ve çok yazmaya ne hacet.
Zira aklı olana, yetişir bir işaret.)
|