Evliya-yı kiramdan olan bu mübarek zat,
Mektubat kitabında şöyle etti nasihat:
(Biliniz ki, ebedi saadete kavuşmak,
Bir mürşide, manevi bağ ile olur ancak.
Bu da, onun hakiki bir mürşid olduğunu,
Bilip ve inanarak, sevmekle olur onu.
Allah’ın sevgisini kazanabilmek için,
Çalışan Müslümana, denilir (salih mümin).
Ve eğer kazanmışsa bir kimse bu sevgiyi,
(Veli), yahut (evliya) denilir buna dahi.
Başka insanların da kazanmasına eğer,
Çalışırsa, ona da denir (mürşit) ve (rehber).
Kimin manevi bağı, çok olursa rehbere,
Kavuşur daha fazla feyiz, bereketlere.
O Resulün mübarek kalbinden çıkan nurlar,
Aynen bu rehberlerin kalbinden yayılırlar.
Sanki bir ayna gibi, evliyanın kalbleri,
Yansıtır, aksettirir aynen o feyizleri.
Eğer rehberi görür, sesini işitirse,
O da teveccüh edip, feyz vermek ister ise,
Onun istidatı ve kabiliyeti kadar,
O rehberin kalbinden, kalbine feyiz akar.
İnsanda mevcut olan istidat, kabiliyet,
İslam’a uymak ile daha çok artar elbet.
Eğer İslamiyet’e uymaz ise bir kimse,
O, asla kavuşamaz bereket ve feyize.
Manevi rabıtası bozuksa bir kişinin,
O dahi kavuşamaz feyzine bir mürşidin.
Manevi rabıtadan, şudur ki asıl maksat,
O mürşidi sevmek ve eylemektir itaat.
Senelerce çekse de riyazet, mücahede,
Yine de bir rehberden edemez istifade.
Yani bir evliyadan feyizyab olmak için,
Onda, feyz olduğuna inanmak lazım ilkin.
İnanır, onu sever, sözünü dinler ise,
Kavuşur o nisbette bereket ve feyize.)
Başka bir mektubunda buyuruyor ki bu zat:
(Yavrum, bu gençlik çağı bulunmaz büyük fırsat.
En kıymetli zamanı gençliktir bu hayatın.
Çünkü hep yerindedir güç, kuvvet ve sıhhatın.
Bu zaman da geçiyor ve azalıyor artık.
Erzel-i ömür olan, geliyor ihtiyarlık.
Yazık ki, gençliğini boşuna harcıyorsun.
En lüzumlu işini, sona bırakıyorsun.
Allahü teâlânın rızasını kazanmak,
En şerefli iştir ki, lazımdır ona bakmak.
Çünkü tek gaye ile yaratıldı ins ve cin.
O da, rızaullahı kazanmaları için.
Geriye atıyorsun sen bu mühim işini.
Ve heba ediyorsun yazık ki gençliğini.
En iyi zamanını, en kötü, düşman olan,
Nefsinin ardı sıra geçirmektesin her an.
Halbuki Resulullah şöyle buyuruyorlar:
(Yarın yaparım diyen, aldandı, etti zarar.)
|