Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Dünyaya ışık verdi, nur saçtı > Üç büyük veli
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Üç büyük veli

Şakir Efendi diye bir kimse var idi ki,
Yıllarca bu velinin yapmıştı hizmetini.

Bu kişi anlatıyor: Efendi’yle biz yine,
Gitmiştik bir velinin kabir ziyaretine.

Bu zat, Zeynep Kâmil’de Abdülfettah Efendi,
İdi ki, İstanbul’da üç büyük velidendi.

Murad-ı Münzavi’yle, Tokadi Mehmet Emin.
Diğer ikisi idi, bu üç büyük velinin.

Bu zatların kabrini ettiğinde ziyaret,
Edebe, titizlikle ederdi çok riayet.

Ayakkabılarını, kabristan haricinde,
Çıkarıp, öyle girdi bir tevazu içinde.

Sonra bana dönerek, buyurdu: (Yum gözünü!
Açınca, yine bana söyle ne gördüğünü.)

Gözümü kapatınca, uzun boylu ve esmer,
Bir zat gördüm ve bunu, kendine verdim haber.

Buyurdu: (Tıpkı senin söylediğin gibidir.
O, bu yerde üç büyük evliyadan biridir.)

Yeğenleri Faruk Bey anlattı şunu bizzat:
Balkondan taş zemine düşmüştü bizim Nevzat.

Biz bunu haber alıp, süratle indik yere.
Onu, koma halinde zor attık hastaneye.

Daha sonra ayıldı ve bildi kendisini.
Lakin kaybetmiş idi akli melekesini.

Gösterdik çok sinir ve akıl tabiplerine.
Dediler: (Ümit yoktur, gelmez eski haline.)

Efendi’ye giderek, arz ettim hadisatı.
Şefkatli kollarına teslim ettim Nevzatı.

Büyük bir merhametle yanlarına aldılar.
Onu, nazarlarından bir an ayırmadılar.

Mübarek gözlerinden çıkan nur ve şuaya,
Mazhar olup, çabucak kavuştu tam şifaya.

Öyle ki, hiç kalmadı hastalıktan bir eser.
Ve hatta avukatlık yaptı uzun seneler.

Abdülhakim Efendi, yine günün birinde,
Vaaz ediyor idi ki Bayezid camiinde,

Bir ara buyurdu ki mevzuyu değiştirip:
(İçinizden biriniz, görse ki eve gidip,

Mesela küçük oğlu, çıkmış evin damına,
Güvercin kovalıyor, bağırmasın hiç ona.

Yavaş ve güzellikle söylesin ki: Evladım!
Gel de in aşağıya, bak sana şeker aldım.

Böylece ürkütmeden içeri alsın onu.
Bundan sonra o ancak azarlasın oğlunu.)

Abdülhakim Efendi, bunu, cemaatına,
Söyleyip devam etti yarım kalan vaazına.

Akhisarlı biri de, bunları dinlemişti.
O vaazın bitiminde, çıkıp eve gitmişti.

Ve oğlunu gördü ki evine vardığında,
Güvercin kovalıyor çıkmış evin damında.

Hem de kiremitlerin ucundaydı evladı.
Tam bağıracaktı ki, o sözü hatırladı.

Buyurdukları gibi davrandı çok yumuşak.
Böylelikle düşmekten kurtuldu o yavrucak.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı