Behlül-i Dânâ var ki, hal ehli bir velidir.
Nasihati, herkese ederdi hemen tesir.
Harun Reşid devrinde yaşıyan bu veli zat.
Aslen Kufe'liyse de, Bağdat'ta sürdü hayat.
Harun Reşid, bu zatı kıymetli tutuyordu.
Nasihatleri ile, ferahlık duyuyordu.
Bir gün onu görünce, dedi ki: (Beni dinle.
Görüşmek istiyordum çok zamandır seninle.)
O, oralı olmayıp, etmedi hiç iltifat.
Dedi: (Öyle bir arzu, olmadı bende fakat.)
Kızmadı Harun Reşid, cevabına Behlül’ün.
Dedi: (Biraz nasihat etsene bana bugün.)
Buyurdu: (Ey hükümdar, ne diyeyim ben sana.
Bir şu sarayına bak, bir de şu kabristana.
Bundan ibret almayan, başka neden alır ki?
Ölümden daha büyük nasihatçi var mı ki?
Ey emirel müminin, n’olacak senin halin?
Huzur-u ilahiye çıkarsın sen de yarın.
İşlediğin her işten, soracaklar sana hep.
Onlara verilecek cevabın var mı acep?)
Behlül Dânâ, şehirde dolaşıp ara sıra,
Nasihat ediyordu bir kısım insanlara.
Ve eğer görür ise, bazı yanlış işleri,
Derhal ikaz ederdi, gidip o kişileri.
Bu durumdan rahatsız olan bazı kişi de,
Şikayet eylediler onu Harun Reşid'e.
Dediler ki: (Behlül'e söyleyin de ey sultan!
Yaptığımız işlere, karışmasın her zaman.
Bizim günahımızla, ne derdi var ki onun?
Hem, kendi bacağından asılmaz mı her koyun?)
Çağırdı Harun Reşid, Behlül'ü sarayına.
Halkın şikayetini, söyledi aynen ona.
O, terk etti sarayı hiç bir cevap vermeden.
Ve bir kaç koyun alıp, onları kesti hemen.
Her sokağın başına, kestiği koyunları,
Kendi bacaklarından, asıverdi onları.
İnsanlar bunu görüp, dediler: (Ne olacak.
Delinin yapacağı, nihayet budur ancak.)
Lakin günler geçtikçe, o etler kokuyordu.
Bundan, bütün mahalle rahatsız oluyordu.
Artık durulmaz oldu, bu kokudan nihayet.
Halk, gidip halifeye eylediler şikayet.
Dediler: (Ey halife, Behlül'e söyleyiniz.
Astığı koyunlardan, bizar olduk hepimiz.)
Harun Reşid, Behlül’ü çağırıp sordu hemen.
O ise, şöyle dedi halifeye cevaben:
(Kendi bacaklarından astım ben her koyunu.
Ne için şikayete geldiler size bunu?
Demek ki, bu şekilde asılsa da her koyun,
Kokunca, her insana zararı varmış onun.
Anlatmak istedim ki onlara ben bu halle,
Bir kötünün şerrini, çeker bütün mahalle.)
|