Ahmet Baba hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Fatih Sultan Mehmet zamanında yaşamış bir Allah adamı.
Babaeski’ye adını veren, bu zattır.
Şöyle ki;
Fatih Sultan Mehmet, çok sever, “Baba” derdi bu Allah dostuna.
Bir gün yolda karşılaştılar.
Seslendi Padişah:
- Hey baba!
- Buyur sultanım.
- Nasılsın, iyi misin?
Cevabı enteresandı mübarek zatın:
- Baba, eskidi sultanım.
İşte Babaeski adı, onun bu sözü üzerine verildi bu havaliye.
Mümin, gıda gibidir
Bir gün de, sevdiklerinden biri geldi bu zata.
Maksadı, “Gerçek mümin nasıl olur?” diye sormaktı kendisine.
Uzun uzun sohbet ettiler.
Bu arada unuttu soracağı şeyi.
Az sonra da müsaade istedi:
- Efendim, ben kalkayım artık.
Buyurdu ki:
- Ne güzel oturuyorduk.
- Olsun hocam, kalkayım. Sizi de çok meşgul ettim.
Büyük Veli, hatırlatmak istedi:
- Otursaydın. Belki soracağın bir şey vardır.
Ama yine hatırlayamadı.
Büyük Veli;
- Peki, sen bilirsin, buyurdu.
Ve kalkıp kapıya kadar geçirdi adamı.
Tam giderken;
- Cenâb-ı Hak, bize hakiki mümin olmayı nasip buyursun, diye dua etti.
Sonra tarif etti hakiki mümini:
- Gerçek mümin odur ki, elinden ve dilinden kimseye zarar gelmez onun.
Ve ekledi:
- Mümin, aranan insandır. “Gıda” ve “ilaç” gibidir aynen. Onu görenin gönlü ferahlar.
Dünyada en güzel şey
Biri de bu mübarek zata gelerek;
- Efendim, dünyada en güzel şey nedir? diye sordu.
Cevabında;
- Dünyaya düşkün olmamaktır, buyurdu.
Sordu yine:
- En faydalı şey nedir efendim?
- İyi arkadaştır.
- En zararlı şey hocam?
- Kötü arkadaş. Bu, nefs ve şeytandan da daha tehlikelidir.
- Kötü arkadaş nedir efendim?
Buyurdu ki:
- Seni doğru yoldan uzaklaştıran her şey. Mesela okuduğun kitap zararlıysa, o da “kötü arkadaş”tır.
|