Garip Baba “rahmetullahi aleyh”, Keşan’da yaşamış bir Allah dostu.
Bir gün, talebesinden biri geldi bu zatın yanına.
Ancak üzüntülüydü.
Mübarek zat, bir bakışta anladı iç halini ve sordu:
- Üzgün gibisin evlat.
- Evet hocam, üzgünüm biraz.
- Neden evladım?
- Bu gece rüyada babamı gördüm de.
- Hayırdır inşallah, nasıl gördün?
- Azap içindeydi efendim. Ne olur, dua edin de kurtulsun azaptan.
Buyurdu ki:
- Allah kerimdir evladım. Dilediğini elbette affeder.
Çocuk sevinerek gitti eve.
Ertesi gece yine gördü babasını.
Ama neşeli ve yeşillikler içindeydi bu defa.
Sordu hemen:
- Babacığım, nasıl kurtuldun azaptan?
- Garip Baba’nın duasıyla kurtuldum oğlum.
Uyandığında, şükretti Rabbine.
İhlas nedir?
Bu zat, “İhlas”tan bahsederdi sık sık.
Bir gün kendisine;
- Efendim, ihlas nedir? diye sordular.
Cevabında;
- İhlas, her işi, yalnız Allah için yapmaktır, buyurdu. Nice oruç tutanlar vardır ki, o oruçtan kârları, yalnız açlık ve susuzluk, nice ibadet yapanlar da vardır ki, kârları, sadece yorgunluktur.
İnsanların en akıllısı
Bir gün de, bir talebesi;
- Efendim, insanların en akıllıları kimlerdir? diye sordu.
Cevaben;
- Zahidlerdir, buyurdu.
- Zahidler mi efendim? Neden?
- Çünkü onlar dünyaya kıymet vermez. Dünyaya düşkün olmamaları, akıllı olduklarını gösterir.
Ve ilave etti:
- “Akıllı insan”, önce ahiretini düşünür evladım. Orası için hazırlık yapar şimdiden.
|