Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Bir şey muhakkak ise, onu oldu bilin > O, siz mi geldiniz?
Yazıcı   Yazı boyutunu     

O, siz mi geldiniz?

Hazret-i Hasan ile hazret-i Hüseyin henüz çocuk yaşta iken bir gün halife hazret-i Ömer’i ziyarete gittiler. “radıyallahü teâlâ anhüm”

Selam verip oturdular bir kenara.
Ancak Halife, işe öyle dalmıştı ki, fark etmedi onların girdiğini.

Hatta selamlarını bile işitmedi.
İşi bitince onları görebildi ancak.
- O, siz mi geldiniz! diyerek iltifat etti.

Lakin üzgündü çocuklar.
Sitemli bir eda ile mırıldandılar:
- Girince selam vermiştik.

Halife bunu duyunca çok üzüldü.
- Çok meşguldüm çocuklar. Duymadım selamınızı, buyurdu.

Ve kalkıp, bizzat yanlarına gitti.
Onlar da kalkıp, çok saygı gösterdiler Halifeye.
Hazret-i Ömer, onların gönüllerini alıp, çağırdı hazine memurunu.

Ve onları işaret ederek buyurdu ki:
- Hazineden iki kıymetli elbise al ve getirip giydir bu güzel çocuklara.

Memur başını eğdi:
- Baş üstüne efendim.

Ve koştu hemen.
Birkaç dakika içinde iki güzel elbiseyle gelip giydirdi onlara.

Çocuklar, neşe ve sevinç içinde babalarına koştular.

Hazret-i Ali “radıyallahü teâlâ anh” onları böyle görünce sordu:
- Nereden aldınız bu cici elbiseleri?
- Halife Ömer verdi babacığım. Hem de hazineden.

Hazret-i Ali çok memnun olmuştu.

Döndü oğullarına:
- Pekala, o sizi nasıl sevindirdiyse siz de onu sevindirin.
- Nasıl sevindirelim babacığım?

- Çok kolay. Resulullah efendimiz aleyhisselamdan duydum. Buyurdu ki: “Ömer, İslam’ın nuru, Cennet ehlinin ışığıdır”.

Koşup bu müjdeyi verin kendisine.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı