Yaren Dede "rahmetullahi aleyh", talebeleriyle oturmuş sohbet ederken, talebeden biri;
- Hocam, şehit sevabı nasıl kazanılır? diye sordu.
Cevabında;
- Sana, bir değil, “yüz şehit sevabı” kazandıran bir amel söyleyeyim mi? buyurdu.
Çocuk sevindi:
- Buyurun efendim.
- Peki öyleyse, gıybet eden birini görürsen, konuşturma, sustur hemen!
- Nasıl susturayım hocam?
- Açıkça “Sus!” diyeceksin.
Delikanlı düşünceye daldı:
- Peki bunu yaparsam, yüz şehit sevabı kazanır mıyım efendim?
- Elbette. İslam âlimleri haber veriyor bunu. “Gıybet edene “Sus!” diyene, yüz şehit sevabı verilir” buyuruyorlar.
Ve ekledi:
- Kim olursa olsun gıybetini yapmayın! Evinizde de gıybet yapan olmasın. Gıybet; içki içmekten, kumardan daha büyük günahtır. Gıybet kanser gibidir, girdiği yer iflah olmaz. Gıybet edenleri susturun.
Şöyle bitirdi:
- Gıybet aileyi parçalar, toplumu çökertir, cemiyeti felakete götürür. Zinadan daha büyük günah olduğu halde, çok kolay işlenen bir günahtır.
En büyük günah
Bir talebesi de bir gün;
- Efendim, dinimizde en büyük günah nedir? diye sordu.
Cevabında;
- Günahın, günah olduğunu bilmemektir, buyurdu.
Ve izah etti:
- Yani bir şeyin günah olduğunu bilmemek, o günahı işlemekten daha büyük günahtır evladım.
Talebe sordu yine:
- Peki hocam, ondan büyük günah nedir?
- Günahı, ibadet olarak yapmaktır.
Delikanlı anlıyamadı:
- Günah, ibadet olarak nasıl yapılır efendim?
- Maalesef yapılıyor evladım. Mesela bidat işlemek böyledir. Dinimizde olmayan bir şeyi ibadet olarak yapmak bidattir. Bidat işleyenler, tövbe de etmezler.
- Neden hocam?
- Çünkü o yaptığı şeyin günah olduğunu bilmiyor da ondan. İbadet olarak yapıyor onu. Bunun için de tövbe etmek aklına gelmiyor.
|