Hasan Dede "rahmetullahi aleyh", Balıkesir’de yaşayan Velilerden.
Bir gün, bazı sevdiklerine;
- Ey insanlar! Allah’ın kullarına iyilik ediniz. Cenâb-ı Hakkın size verdiği nimetlerden, siz de başkalarına ihsan ediniz, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Hadis-i şerifte; “Allahü teâlâ bazı kullarına, bazı nimetler verir. Bu kullar, bu nimetlerden başkalarını da faydalandırırlarsa, o nimetler gelmeye devam eder. Mahrum ederlerse, o nimetler onlardan alınıp, başkalarına verilir” buyuruldu.
Bilmiyorum demek
Hasan Dede, dini suallere kitaba bakmadan cevap vermezdi.
- Hikmeti nedir? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Dinden söz söylemek mesuliyetli bir iştir. İyi bilmediği bir hususta, aklına göre hüküm veren kimse, mutlaka cezasını çeker ahirette.
Şöyle devam etti:
- Abdullah ibni Mesud hazretleri; “Sizden birine, bilmediği bir şey sorulduğunda, “Bilmiyorum” desin. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır” buyurdu.
Şöyle bitirdi:
- Bir İslam alimi; “Bilmiyorum demek, ilmin yarısıdır” buyuruyor.
Bir tek sevabım var
Hasan Dede’nin duası:
- Ya Rabbi! Bize, işlerimizi sırf senin rızan için yapmayı nasip eyle. Ya Rabbi, sen ayıpları gizleyici, günahları bağışlayıcısın. Bu biçare kul, sayısız günahlarıyla kapına geldi.
Ve ekledi:
- Bütün sevabım, senin var ve bir olduğuna, Muhammed aleyhisselamın da senin Resulün olduğuna kesin inanmaktan ibarettir. Beni, bu imanıma bağışla!
Dinimiz ilim dinidir
Bir sohbetinde;
- Ey insanlar, buyurdu. Dinimiz ilim dinidir. İslamiyet’ten bir mesele öğrenmek, bütün dünya kazançlarından daha hayırlıdır. Her Müslümana, İslamiyet’i öğrenmekten daha önemli bir şey yoktur ve olamaz.
Şöyle devam etti:
- İbadetler, doğru yapıldığı takdirde kabul olur. Bilmeden yapılanı cenâb-ı Hak beğenmez. Beğenilmeyen şeye sevap verilir mi? Verilmez elbet.
Şöyle bitirdi:
- İslamiyet “İlim, amel, ihlas”tan ibarettir. Bunlardan biri noksan olursa, Müslümanlık da noksan olur.
|