Behaeddin Zekeriyya "rahmetullahi aleyh", Hindistan’da yetişen Velilerden.
Bir gün, biri geldi yanına.
Ve sordu:
- Efendim, durduk yere hakaret edenler oluyor. Bunlara karşı ne yapmalıyım?
Mübarek zat cevaben;
- İsa aleyhisselam gibi yap, buyurdu.
Ve şunu anlattı.
Bir gün, İsa Peygambere birisi çok hakaret etmiş.
Ağza alınmayacak şeyler söylemiş.
İsa aleyhisselam;
- Ben Allah’ın Peygamberiyim, buyurmuş. Bir derdin varsa, söyle gidereyim.
- Hiçbir derdim yok.
- Hastan varsa iyi edeyim.
- Hastam da yok, demiş.
Ve çekip gitmiş.
Havariler şaşırmış ve;
- Ey Allah’ın Nebisi, demişler. O adam size hakaret etti. Siz ona iyi şeyler söylediniz.
Cevaben;
- Herkes, yanında olandan verir, buyurmuş.
Sonra o kimseye dönüp;
- Kötülük eden, kendine eder, buyurdu. Unutma, idrar, idrarla yıkanmaz. Kan, kanla temizlenmez.
Hangi insan sevilir?
Biri de bir gün bu zata,
- Efendim, insanlar tarafından sevilmemenin sebebi nedir? diye sordu.
Cevaben;
- Bir kimsenin gönlünde “dünya sevgisi” varsa, onu kimse sevmez. Eğer yoksa, herkes sever, buyurdu.
Ve ekledi:
- Başkalarının eline, avcuna bakanın itibarı olmaz. Veren sevilir, isteyen sevilmez. Ölçü budur.
İlim, amel, ihlas
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- İnsanı dünyada ve ahirette üç şey kurtarır, buyurdu.
Dinleyenler;
- Onlar nedir efendim? dediler.
- İlim, amel ve ihlastır.
- İlimden maksat nedir efendim?
- İslamiyet’i öğrenmek ve başkalarına öğretmektir. Ama öğrendiğini öğretmek, kafadan söylemek değildir.
Ve ekledi:
- Hem sonra yanlış kitap okumayın. Rastgele yüz kitap okuyacağınıza, doğru bir kitabı yüz defa okuyun.
Sordular yine:
- Peki hocam, İhlas nedir?
Buyurdu ki:
- “İhlas”, Allah için yapmak, Allah için yaşamak demektir. İhlaslılara müjdeler olsun. Onların her şeyleri Allah için olur. Allah için konuşur, Allah için yaşar, Allah için ölürler.
|