Bekir Sıdkı Visali "rahmetullahi aleyh", Anadolu Evliyasındandır.
İzmir’de vefat etti.
Bir gün, bir komşusu geldi bu zata ve;
- Hocam çocuklarımız var. Onlar için ne yapabilirim? diye sordu.
Cevap olarak;
- Önce İslamiyet’i öğret, buyurdu. Sonra namaz kılmanın önemini anlat ve mutlaka kıldır.
Adam sordu:
- İstikballerini düşünmeyeyim mi efendim?
- Tabii düşün. Ama çocuğun istikbalini temin etmek, önce iyi bir Müslüman olmasıyla mümkündür.
- Ya dünya kazancı hocam?
- O da lazım. Dünya malı da, ancak iyi bir Müslüman olmak şartıyla işe yarar.
İslam ahlakı nedir?
Bir gün de;
- İslam ahlakı nedir? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- “İslam ahlakı”nı çok tarif edenler olmuş. Ama bir tarif benim çok hoşuma gidiyor, buyurdu.
Sordular:
- O hangisi hocam?
- Kimseye yük olmamak ve herkesin yükünü çekmektir. Böyle olan kimse herkes tarafından sevilir.
Sordular yine:
- Bazı arkadaşların yanına rahat gidemiyoruz efendim.
- Çok fena. “Falancaya işim düşmektense, kalsın!” dedirten kimse mahvolmuştur.
Allah kulunu severse…
Bir gün de;
- Efendim, Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alameti nedir? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Bir insan Allahü teâlâyı ve Onun dostlarını sever, buna mukabil kendi nefsinden soğuyup tiksinmeye ve nefret etmeye başlarsa, işte bu hâl, Allahü teâlânın o kulu sevdiğinin işaretidir.
Hayat, hayaldir
Bir gün de, sevdiği bir gence;
- Evladım, hayat, hayaldir, buyurdu. Nasıl yaşarsak öyle ölürüz. Dün öldü. Yarın doğmadı. O halde bugünü değerlendir.
Ve ekledi:
- Yoksa; “Sonra yaparım diyenler helak oldu” hadis-i şerifine dahil olursun.
Delikanlı sordu:
- Hocam ben her şeye kızıyorum, ne yapayım?
Buyurdu ki:
- “Ölüm”ü düşün! O zaman kızmazsın.
Ve ekledi:
- Kalbinin nurlanmasını istiyorsan, kızdığın insana dua et.
|