Attar Hoca "rahmetullahi aleyh", Manisa Velilerindendir.
Sevenlerinden biri, köyünden çıkıp gitti bu zatı ziyarete.
Hediye olarak da bir kap “Pekmez” götürüyordu.
Bir müddet sonra, dinlenmek için oturdu bir yerde.
Sonra kalkıp yoluna devam etti.
Ancak hediye pekmezi unutmuştu orada.
Epey yol gittikten sonra hatırladı.
Ama geri de dönemedi.
Nihayet vardı mübarek zatın huzuruna.
Attar Hoca karşıladı onu:
- Buyurun, hoş geldiniz! Hediyemiz nerede?
Adam şaşırdı.
- Efendim, kusura bakmayın. Bir kap pekmez getiriyordum. Ama yolda bir yerde unuttum, dedi.
Gülümsedi mübarek zat:
- Üzülme. Senin hediyen ulaştı bize.
Sonra kalktı.
Ve yan odadan getirip gösterdi pekmez kabını.
- Bu mu yoksa?
Adamcağız;
- Evet efendim, dedi.
Ama hayretler içindeydi.
Huzurlu olmanın sırrı
Bir gün de sevdikleriyle sohbet ediyordu ki, biri;
- Hocam, huzurlu olmanın sırrı nedir? diye sordu.
Mübarek zat cevaben;
- İslamiyet’e uymaktır, buyurdu. İnsan, İslam’a uyduğu nisbette huzurlu olur, rahat eder. Dünyayı düşündükçe de huzuru kaçar, asabı bozulur.
Ve ekledi:
- İslamiyet bir reçetedir. Tatbik eden görür faydasını.
Sordular:
- Bu, her insan için böyle midir efendim?
- Evet. İster Müslüman olsun, ister kâfir, bu böyledir. Kâfirler de İslam’ın hükümlerine uydukları nisbette huzura kavuşurlar bu dünyada.
- Ya ahirette efendim?
- Ahirette saadete kavuşmak, Müslüman olmaya, yani “İman”a bağlıdır. İmandan mahrum olanlar, Cennetin kokusunu bile duymayacaklar.
|